28 Haziran 2009 Pazar

AZ BİLİNEN ENFES KİRAZ TUZLUSU KAVURMASI

Print Friendly and PDF
Lezzeti mükemmel olan "kiraz kavurmasının" tarifini veriyorum sizlere. Sakın hataya düşüp "Meyvenin kavurması mı olur?" gibi önyargıyıları bırakın ne olur! Lafımı dinleyin. Deneyin bu tarifi. Eğer beğenmezsiniz kafama odunla vurun. Bir bayan arkadaşım da sizin gibi düşünüyordu. "Kirazın tuzlusu bir de kavurması mı olur? Sen hastasın Ayhan!" diyordu. "Mihnet rica, ölümü öp!" gibi yeminlerle zorla da olsa ona tattırdım. Sonuç; şimdi bu insan kiraz tuzlusu delisi. "Olmaz böyle bir şey!" diyen bu kişiye her yıl kiraz tuzlayıp gönderiyorum. Sadece o mu? Bu kavurmadan yiyen, müptelası oluyor ve bağımlılık yapıyor. Hadi bakalım iddiaya var mısınız. Tarif çok basit. Deneyin bakalım. Kim haklı çıkacak?

26 Haziran 2009 Cuma

KİRAZ TUZLUSU KONSERVESİ

Print Friendly and PDF
































İnternetten baktım. Tadı enfes olan "kiraz tuzlusu kavurması"nın sadece belediye tarafından verilen tarifi ve bir sürü kopyası var. Ayrıca Giresun ve Doğu Karadeniz'de, tuzlu kavurmalarının en lezzetlisi olan bu yemeğin adam gibi görseli de yok. Bu nedenle olaya el atıp, yerel olarak çok yapılan ve sevilen bu enfes tadı sizlere tattıracağım. Ama önce kirazları konserve tuzlamak gerekir. Bazılarınız "Yahu meyvenin tuzlusu, bir de kavurması mı olur?" diyecek. Olur efendim olur! Siz patlıcanın reçelini yapıyorsunuz da ben size bir şey söylüyor muyum? Hadiyin başlıyoruz!

25 Haziran 2009 Perşembe

İŞTE! GERÇEK MENEMEN TARİFİ

Print Friendly and PDF













Sevmeyeniniz yoktur "Menemeni." Hele yaz günlerinde sıcak ekmeği banarak yemesinin tadı bambaşkadır. Bir de; herkese göre yapması en kolay yemek olarak bilinir. Haklılar! Lokantalarda 5 dakikada önünüze getiriyorlar. Adam gibi menemen yapılmayınca, doğal olarak: insanlar alışmışlar ne olduğu belli olmayan yumurta ve domates kabuklu çamur yemeye. Kısacası çakma kızlardan sonra menemenin de çakması çıkmış.

24 Haziran 2009 Çarşamba

BOL SEBZELİ HAFİF YAZ TÜRLÜSÜ

Print Friendly and PDF




















Mevsimlerden yaz. Sebzelerin mantar gibi çoğaldığı ve ucuzladığı bir zaman. Bunaltıcı sıcaklar başlamış. Evet! Tatil sendromlarınız başladı. Sonbahardan beri diyet yaptık. Yağlarımızı, göbeğimizi, bir de portakal pütürü selülitlerimizi yok etmek adına aç kaldık! Bikini giyeceğiz ya! Taşmasın, sağından, solundan. Diyetlerimiz de son peryoduna girmiş. O zaman sizlere hem serinletici, hem besleyici, hem hafif hem de pratik ve de portakal yüzeyi olmayıp, "ince armut" olmanıza destek olacak bronzlaştırıcı bir yemek tarifi benden. Çoğunuz biliyorsunuz zaten bu yemeği. Ama bir de benden dinleyin. Farkı, farkedeceksiniz.

22 Haziran 2009 Pazartesi

KONSERVE İÇİN STERİL KAVANOZ HAZIRLAMA

Print Friendly and PDF

















Hepiniz evde konserve, tuzlu, reçel, turşu ve " salça " yapıyorsunuzdur. Hatta zamanı gelince çorba yapmak için domates, biber, sebze saklıyorsunuzdur buzdolabında. İnanıyorum ki emek verdiğiniz bu uğraşlar çok lezzetlidir. Bundan hiç şüphem yok. Ama hep şikayetçisiniz değil mi? "Konservem niye bozuluyor, üzeri küfleniyor, içindeki sebze-meyvelerin içi geçiyor? Hadi yine iyisiniz! Sizlere, uzun süre bozulmayan konserve yapmanın basit sırlarını vereceğim.

21 Haziran 2009 Pazar

HİÇ BİLİNMEYEN KIRMIZI BİBER ÇORBASI-yeni

Print Friendly and PDF

Kremalı yada sütlü domates çorbasını biliyoruz ama "Kırmızı biberin çorbası mı olur?" diyeceksiniz. Olmaz! Ama Ayhan yaparsa, bal gibi olur. Bilmiyorum başka yapan oldu mu? İnternette bu tarifi bulamadım.
Domates çorbası ve üzerine rendelenmiş kaşar, kızarmış ekmek küpleri. Yeme de yanında yat! Çoğu zaman domates salçasından yapıyorsunuz değil mi bu çorbayı? Siz devam edin hazır salçadan çorba yapmaya. Ne kadar sağlıksız beslendiğinizin farkında mısınız? Asla hazır salçadan çorba yada yemek yapmayın. Hatta hazır salçayı evinize sokmayın. Mümkünse tam zamanı, tarifini verdiğim: "Ev Yapımı Dayanıklı Biber Salçası" yapmanızın. Zararlarını burada anlatacak değilim. Ev yapımı biber salçasının faydaları ve "Kırmızı biber suyunun yüz ve cilt güzelliğindeki mucizesinin" yanında şimdi sizlere; çok besleyici ve çocuklarınızın çok seveceği bir tarif vereceğim.

20 Haziran 2009 Cumartesi

EV YAPIMI, DAYANIKLI BİBER SALÇASI

Print Friendly and PDF






















Salça olmasaydı ne yapardınız? Kaşık, kaşık kattığınız ve yemeklerinize sihirli kırmızı rengiyle bir başka görüntü verdiği gibi, lezzet de kattığının farkındasınız. Peki biliyor muydunuz acaba, bu hazır salçaların özellikle: domates salçasının içindeki toksik yani zehirli maddeleri?

Bilemezsiniz ki! Siz gidin marketlerden, sözde "katkısız, doğal" etiketli salça alın. Hayat nasılsa çok kolay. "Ver parayı, al salçayı!" Sizin, hazır salça katmadığınız yemek olmadığı gibi, salça olmadığınız konular da yoktur zaten! Bu sefer ben salça olacağım sizlere. Ama marketlerden satın almak için saldırdığınız salçalar gibi değil.

18 Haziran 2009 Perşembe

MEVSİMİNDE VE KIRMIZISINDA DOĞAL ÇİLEK REÇELİ

Print Friendly and PDF



















O kocaman çilekleri ilk defa İstanbul'da görmüştüm. Alışmıştık, adına "Mayıs çileği" dediğimiz minnacık ve çok keskin kokulu çileklere. Giresun'da en büyük çileğin ebatı nohut tanesi kadardı. Bu çilekleri semt pazarlarında bulacağınız gibi, köy veya yayla yollarında kendiliğinden yetişirdi. Bir yandan yürür bir yandan da yol kenarlarından toplayarak yerdik, bu mis kokulu çilekleri. Şimdi size o minnacık çileklerin değil ama ona yakın İstanbul çileğinin hafif, az şekerli ve mis kokulu reçel tarifini yazacağım. Giresun'da yaşayan annem, o minnacık çileklerden reçel yapmış. Bana gönderecek. Tarifini değil ama resimlerini sizinle paylaşacağım. Neden tarifini paylaşmayacağım, biliyor musunuz? Eski kadınlar reçele çok fazla şeker katıyor. Bu yüzden 70 küsür yaşındaki annemle sık sık kavga ederiz Bir araya geldiğimiz de, o ısrarla: "Öyle olmaz, sen bilmiyorsun!" der. Ben de "Sen kocamışsın, asıl sen bilmiyorsun!" diyerek kavga ederiz. Ama en son İstanbul'a gelişinde bu reçeli yaptım, gözünün önünde. Önce suratını buruşturdu, "Şekeri az, öyle olmaz, böyle olur...Hımh!" dediyse de, ben işe gittiğimde annem kahvaltıda bizim reçeli götürmüş afiyetle. O da ayrı bir konu!

15 Haziran 2009 Pazartesi

YUMURTALI PAZI (PEZİK) KAVURMASI

Print Friendly and PDF
Mevsim yaz. Sıcaklar artmaya başladı. Bu sıralar hafif şeyler yemek lazım. Sebze ve meyveye ağırlık verilmeli. Aklıma yöresel ve çok pratik bir tarif geldi. "Yumurtalı pazı kavurması." Yanında bir de çoban salatası varsa; mükemmel bir lezzet. Malzemesi o kadar az ve hazırlama süresi o kadar kısa ki; Bu yemeği yapmamak için hiç bir bahaneniz yok.


YAYIK AYRANI, HEM DE EVDE!

Print Friendly and PDF




















Ayranı sevmeyeniniz yoktur. Ayranınız kabarmadan, ben sizlere gerçek ayran tarifini vereceğim. "Ayranın tarifi olur mu?" demeyin. Şu zamanda ayranı bilmeyenler çok. Öyle marketlerde boy gösteren hazır ayranlardan bahsetmiyorum. Hakiki ve rengi mavimtrak olan gerçek yayık ayranından bahsediyorum. Zaten her gün para vererek içtiğiniz hazır ayran, yoğurda su katılarak elde edilmiyor. Süt ve yoğurt kültürü kullanılarak imal ediliyor. İşte; size doğal yayık ayranını evinizde nasıl yapacağınızın sırlarını veriyorum. Ayran ile daha detaylı bilgiler şu adreste mevcuttur.

HER DERDE DEVA: ISIRGAN OTU YEMEĞİ

Print Friendly and PDF Isırgan Otu Yemeği

Karadeniz sofrasının değişmez yemeğidir ısırgan otu. Karadenizliler "sırgan" derler adına. Yapraklarındaki küçük iğneler yakıcıdır. Anneler, yaramazlık yapan çocuklarına -biber sürmek yerine- "sırgan çalarım kıçına!" diyerek kullanırlardı bu şifalı otu. Kellere bile faydası olan, romatizmadan kansere kadar bir sürü hastalığa şifa kaynağı ısırgan otu hakettiği yeri daha yeni yeni buluyor.
Çocukluğumdan beri tadını bildiğim -her derde devâ- bu otu tanıtmak ve mutfağınıza kazandırmak için kolları sıvazlıyorum.

GÜVEÇTE ORMAN KEBABI

Print Friendly and PDF





























Orman kebabını ilk kez şehirlerarası seyahat esnasında Gerede'de tatmıştım. Çocuktum o zamanlar. Yumuşacık kuzu etinin üzerine sinmiş kekik kokusu hala burnumdadır. Uzun zamandır yapmadığım bu güzel yemeği daha da zenginleştirerek sizlere sunuyorum. Yanlız bir şartım var! Tarifi tarifine uyarsanız, bambaşka bir tat alacak ve içindeki etin ağzınızda helva gibi nasıl dağıldığını göreceksiniz. Ayrıca bunu eşinize sunduğunuzda kesin herifinizi elde ve evde tutacaksınız. Yoksa yazmıyorum!

SEBZELİ EZOGELİN ÇORBASI: KARADENİZ USULÜ

Print Friendly and PDF Ezo gelin çorbası deyince akan sular durur. İçleri ısıtan, damakta enfes tat bırakan bir çorbadır. Hikâyesini biliyorsunuz Ezo gelinin. Tadını da. Bu yazıda daha da zenginleştirilmiş ve Doğu Karadeniz yöresinde sıkça yapılan tarifini bulacaksınız, sebzeli ezogelin çorbasının.

Malzemeler

  • 1 su bardağı kırmızı mercimek
  • 1 çorba kaşığı kırık pirinç
  • 1 çorba kasığı bulgur
  • 1 orta boy havuç
  • 1 çorba kaşığı un
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 1 adet orta boy domates
  • 2 adet dolmalık biber
  • 1 çorba kasığı kıyılmış taze nane
  • 1 diş orta boy sarımsak
  • Yeteri kadar sıvı ya da tereyağı
  • 1 çorba kaşığı biber salçası
  • 1 tutam karabiber (isteğe göre)
  • 1 tutam pulbiber (isteğe göre)
  • 1,5 lt. kaynamış su



Yapılışı

  1. Unu, tencerede sürekli karıştırarak kokusu çıkana kadar kavurun. Yağı ilave edip karıştırın.
  2. İnce kıyılmış soğanları ve çok ince rendelenmiş havuçları içine katın. 5 dk. pişirin.
  3. Sonra ince doğranmış biber ve domatesleri ilave edin.
  4. Yıkanmış mercimeklerle birlikte nane, sarımsak, karabiber ve pul biberleri ve salçayı katın.
  5. Kaynar suyu üzerine boca edin. Arzuya göre tuz ve su ilave edin.
  6. 15 dk. sonra kıyılmış maydonozları ilave edip 5 dk. daha pişirin.
  7. Piştikten sonra üzerini yeşil biber, limon dilimi ve taze nane yaprağı ile süsleyip fotoğrafını çekersiniz. Ben öyle yaptım. Yanlız yemek sıcakken fotoğraf çekmeyin. Çünki o zaman efkarlı ve dumanlı bir havası oluyor fotoğrafın. Afiyet olsun.



Siz Sorun Rahat rahat. Ben Cevaplıyorum Nasılsa

  • Malzemeler çokmuş demeyin sakın. Hepsi evinizde var. Bahane aramayın!
  • Sarımsak mecburi değil. Ama bence ilave edin derim.
  • Erkekler çorbayı çok sever. Hele bu çorbaya bayılacaklardır. Deneyin bakalım, neler olacak?

    KARA LAHANA ÇORBASI: PANCAR ÇORBASI

    Print Friendly and PDF

    Yemyeşil ve besleyici aynı zamanda “kapsül” halini almadan önceki halini anlatmaya çalışacağım karalahananın.
    Karadenize özgü, mısır unlu karalahana yemeğini çocukluğumdan beri bilirim. Karadenizde adına “pancar çorbası” derler. Bu nedenle karışıklığa yol açıyor. Giresun’da, hemen her gün bu yemek yapılır. Hatta günde 3 öğün önünüze gelir. Karadeniz yemekleri yapan bir sürü yere gittim büyükşehirlerde. Ama hiçbiri özgün tarif olmadığı gibi ne tadı var ne de tuzu. Bir de rengi kapkara. “Önce göz sonra mide doyacak” felsefemle bu olaya el atıyorum. Alın size yüzde yüz doğal malzemelerden yapılmış yemyeşil bir kara lahana yemeği tarifi.

    11 Haziran 2009 Perşembe

    NEDEN "GELDE YEME?"

    Print Friendly and PDF

    Bu kadar yemek blogu varken nerden çıktı bu blog diyeceksiniz. Haklısınız, size katılıyorum. Bir sürü yemek sitesi var. Hatta çoğunun içinde yüzlerce tarif olduğu gibi her türden yemekler de mevcut. Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Fakat "Gel de Yeme!" blogunun açılma nedeni başka olup, hikayesi aşağıda anlatılmıştır.< Yemeksiz yaşam olmaz. Yemek, sadece doymak için değil: lezzeti, besleyici özelliği, sağlığı ve estetiği ile de hayatımızın değişmez yaşam kaynağıdır. 1970'li yıllarda naylon poşet yoktu. İp fileler, kağıt keseler, fındık ağacından ya da hasırdan yapılan sepetler vardı. Kanserojen teflon, plastik ve ağır metaller içeren kaplar yoktu. Kalaylanmış bakır tencereler, toprak kaplar, şimşir ağacından yapılma kaşıklar, kuzine sobaları vardı. Hormon yoktu. Domates, salatalık, karpuz yaz mevsiminin hatırası ve anımsatıcısı idi. Zamanla meyve ve sebzelerin mevsimleri ortak oldu. Artık kış aylarında bile domates var. "Var da, bundan ne zarar var?" diyecekseniz.