tag:blogger.com,1999:blog-3857762322505198112024-02-19T09:56:24.691+03:00Doğadan Doğal Lezzetler GELDE YEME! Birbirinden doğal ve neşeli yemek tarifleriAyhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.comBlogger137125tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-18078885179414147992014-07-07T18:35:00.002+03:002014-07-07T18:37:46.726+03:00EkşiliTavuk Sote<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijw3zly3m2pttEtoAXg-UWHgvqFXgU5uLaGUItv3xKekplyIle6KfW7WyNEmf0x8PRY-EsKU66IbqfSOj4dOVtm2u9Kp2fK4BNzX5LsaAQQPsRDAWXuoyEk-7nJxy0QIu-nuTm2sWUKPn8/s1600/ek%C5%9Fili+tavuk+sote.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijw3zly3m2pttEtoAXg-UWHgvqFXgU5uLaGUItv3xKekplyIle6KfW7WyNEmf0x8PRY-EsKU66IbqfSOj4dOVtm2u9Kp2fK4BNzX5LsaAQQPsRDAWXuoyEk-7nJxy0QIu-nuTm2sWUKPn8/s400/ek%C5%9Fili+tavuk+sote.jpg" height="425" width="640" /></a></div>
<br />
Tavuk sote yani tavuğun yağda biber, soğan ile hızlı kavurması aslında basit gibi görünen ama lezzet olarak pek tutturulamayan pratik bir yemektir. Kiminiz diyecek ki şimdi alt tarafı tavuk, yağda soğanı biberi, azıcık kavur, üzerine at tavuk etini olsun bitsin. Maalesef tavuğun ayağı öyle değil! <br />
<a name='more'></a>Şöyle ekmek te banarak leziz bir tavuk sote istiyorsanız azıcık sabır gösterip tarifimi okuyun lütfen.<br />
<br />
<strong><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></strong><br />
<ul>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1/2 kg. kuşbaşı doğranmış tavuk eti</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>2 adet yeşil biber</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1 adet kırmızı biber</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1 orta boy soğan</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>3 orta diş sarımsak</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1 çorba kaşığı zeytinyağı,</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1 çorba kaşığı tereyağı</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1 tatlı kaşığı limon suyu</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1 çay kaşığı sirke</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>1 çay kaşığı nar ekşisi</em></strong></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><strong><em>Karabiber, tuz (arzuhalinize göre)</em></strong></span></li>
</ul>
<strong><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></strong><br />
<ol>
<li>Doğranmış soğan ve biberleri yağda 1-2 dk. yüksek ateşte soteleyip ateşi kısın.</li>
<li>Sarımsaklarla beraber tavuk etini ilave edin. Kapak kapatmayın.</li>
<li>Ara sıra karıştırıp tavuğun rengi beyazlayınca kapağını kapatın.</li>
<li>Kısık ateşte 15 dk. pişirdikten sonra içine limon suyu nar ekşisi, sirke ve karabiberi ilave edin.</li>
<li>5 dk. daha pişirip ocağın altını kapatın.</li>
<li>Bitti, yemek hazır! Daha ne bakıyorsunuz. Oturun yinin...</li>
</ol>
<strong><u><span style="color: #990000;">Sorsam mı Sormasam mı Köşemiz</span></u></strong><br />
<ul>
<li>Tavuğun göğsü mü kalçası mı, sırtımı bacağı mı, basenleri mi yoksa budumu olacak diyerek tavuk erotizmine doğru gitmeyin! Canınız hangisine akıyorsa, hangisini seviyorsanız onu kullanın. Mesela ben göğüs eti sevmem. Bu nedenle but eti kullandım.</li>
<li>Kuşbaşı doğrayın demiştim. Hala <em><span style="color: #38761d;"><strong>"Biz doğramasak ta doğranmış alsak olmaz mı?"</strong></span></em> diyenler var. Ben bir şey demiyorum..</li>
<li>Geniş seramik ya da çelik tava kullanmanızı öneriyorum. Teflon meflon yok!</li>
<li>Yalnız tavukları tavaya atar atmaz hemen karıştırmayın. Sıcaklıkla tavuk eti azıcık tavaya yapışacaktır. Çevireyim diye panik yaparsanız eti dağıtırsınız. Sakin olun yeter.</li>
<li>Malzemelere baktığınızda; nar ekşisi, limon, sirke... <em><strong><span style="color: #38761d;">"Yahu salata, çiğ köfte- kısır mı yapıyoruz, tavuk mu?"</span></strong></em> diye aklınız karışabilir. Karışmasın efendim.</li>
<li>Siz en iyisi ölçünü verdiğim şekilde yemeği yapın. Beğenmezseniz aşağıda bir sürü yorum yerim var. Ağzınıza geleni rahatlıkla söyleyebilirsiniz.</li>
<li>Antibiyotik almamış, karanlıkta kalmamış, özgür gezmiş ve gıt gıt gıdaklayan tavuklar nasip eyle..</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-25500202852963173642013-07-31T01:20:00.001+03:002013-07-31T01:20:20.531+03:00Ballı Saray Lokması<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgX1hYSeWJ3GDi9AB4SoSQ3HISWsZSDwWR8GlIaY9Rg8O9hAHdP1SkcGdZ-KltEpHL7MjoX6tDaloKkhEWv4fs8wslgrh3LuxGCLZgnXZOPsNmcyM8JLPMdG7ProALqBIbUXOVWQP-uIDK7/s1600/DSC_0052.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="482" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgX1hYSeWJ3GDi9AB4SoSQ3HISWsZSDwWR8GlIaY9Rg8O9hAHdP1SkcGdZ-KltEpHL7MjoX6tDaloKkhEWv4fs8wslgrh3LuxGCLZgnXZOPsNmcyM8JLPMdG7ProALqBIbUXOVWQP-uIDK7/s640/DSC_0052.JPG" width="640" /></a></div>
Osmanlı Mutfağı'nda bu sefer lokma tarifimiz var. Hamur işi tatlılar Osmanlı'da çok yaygındı. Baklavalardan revaniye, helvalardan kadayıfa onlarca çeşit tatlılar sarayın sofralarını süslerdi. Zamanı geldikçe bu unutulan lezzetlerin tarifini vereceğim.<br />
<a name='more'></a><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisL5cXRIK1w4ZVe89FHF8g96KlrwJYx5yMuXomJE_gGHUkdgkkg3FhU_S0_leSKKcHMA1vLk4R0uke8w-ig2HxTi8fhawMXt5oPnBbWbwZ5t5Gh7LLn-gAUsl8BQuFXN_8M1fio4YiouMp/s1600/DSC_0040.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="488" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisL5cXRIK1w4ZVe89FHF8g96KlrwJYx5yMuXomJE_gGHUkdgkkg3FhU_S0_leSKKcHMA1vLk4R0uke8w-ig2HxTi8fhawMXt5oPnBbWbwZ5t5Gh7LLn-gAUsl8BQuFXN_8M1fio4YiouMp/s640/DSC_0040.JPG" width="640" /></a>Lokma tatlısı denilince şimdilerde hemen akla İzmir lokması vs. gelir. Elbette usta ellerde yapılan lokmaların lezzetine doyum olmaz. Ancak tarifini vereceğim lokma tatlısı biraz farklı. Zira tatlımızda un yerine peksimet kullanacağız. Diyeceksiniz ki peksimeti nereden bulalım? Bulacaksınız efendim, bulamazsanız undan yapacaksınız. Bazı yörelerde kolit adıyla kuru ekmek üretilmektedir. İstanbul'un bazı semt pazarlarında da gördüm. Genellikle peynir, yağ, yumurta, patates ekmeği gibi ürünler satan pazarcılarda bu peksimetler var. Eğer bulamazsanız evde bayatlamadan, küflendirmeden fırında kurutacağınız ekmek de işinizi görür. Geçelim artık tarifimize...<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVWNzVZux6Lu7YarcxXRs9N_jPNWo-fMXC_8Guewzewy2p5oih-gclyOHxtATJhfpBw8sFGXAAL-BR7C9kxTi3wUxnOSiNI_eyk8DoEESuvHP54AmdLDuFknsg6cwogRnuSbIG2naqcm4F/s1600/DSC_0041.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="292" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVWNzVZux6Lu7YarcxXRs9N_jPNWo-fMXC_8Guewzewy2p5oih-gclyOHxtATJhfpBw8sFGXAAL-BR7C9kxTi3wUxnOSiNI_eyk8DoEESuvHP54AmdLDuFknsg6cwogRnuSbIG2naqcm4F/s320/DSC_0041.JPG" width="320" /></a><br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Muhteviyatı</u></span></b><br />
<ul><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC3hnpPwuvLcCQ5pv5cEZHwVipMUgVmqbiopSdiesnZY4XnpqU9xnqBe7pUJGEiZw7kIEQgjD8NVxvZzna35oyCtfw6TwAN_nlIulHm3g4lrZ6sYLAU2aOo_qvKqmfWB8XYLSSAeT75rqQ/s1600/DSC_0046.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; display: inline !important; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="242" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC3hnpPwuvLcCQ5pv5cEZHwVipMUgVmqbiopSdiesnZY4XnpqU9xnqBe7pUJGEiZw7kIEQgjD8NVxvZzna35oyCtfw6TwAN_nlIulHm3g4lrZ6sYLAU2aOo_qvKqmfWB8XYLSSAeT75rqQ/s320/DSC_0046.JPG" width="320" /></a>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1/2 kg. peksimet ya da kurutulmuş ekmek</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 paket kuru maya</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 su bardağı maden suyu</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">2 adet yumurta akı,</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 çay kaşığından az tuz</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 çay bardağı bal</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Kızartmak için sıvıyağ(2 su bardağı)</span></i></b></li>
</ul>
<b><span style="color: #990000;"><u><br /></u></span></b>
<b><span style="color: #990000;"><u>Terkib-i Şerbet</u></span></b><br />
<ul>
<li>3 su bardağı su</li>
<li>2 su bardağı şeker</li>
<li>1/2 limon suyu</li>
</ul>
<b><u><span style="color: #990000;"><br /></span></u></b>
<b><u><span style="color: #990000;">Meşgale-i Tatlülü Lokma</span></u></b><br />
<ol>
<li>Evvela şerbet hazırlana. 3 bardak suya şeker ilave edilip yarım kum saati kadar(en fazla yarım saat) kaynatıla. Ateşbaşından almadan 3 dakika evveline limon suyu sıkıla ve iyice soğutula.</li>
<li>Peksimetler havanda dövüle ya da ecnebi icadı mutfak robotunda iyice çekile.</li>
<li>Yumurta aklarını azıcık çırpıp içine peksimet unu, maya, tuz ve maden suyunu kattıktan sonra yoğurun. Lakin yoğurma işi çok uzun olmaya, en fazla 2-3 dakika.</li>
<li>Sonra üzerine nemli bir bez örtülüp en az 3 kum saati dinlendirile!</li>
<li>Bir tencerede yağı kızdırın.</li>
<li>Hamuru sol elinize alıp azıcık sıkarak bir çay kaşığı ile kestirip kızgın yağa atın. Bu şekilde tüm hamuru pişirin.</li>
<li>Bir kevgir ile süzerek sıcak lokmaları soğuk şerbete dökün.</li>
<li>5 dakika sonra şerbetin içinden alıp tabaklara koyun.</li>
<li>Balı azıcık sulandırarak ılıtın, ama kaynatmayın. Sonrasında lokmaların üzerine gezdirin.</li>
<li>Padişahlara ve sultanlara layık lokmanız hazır ola.</li>
</ol>
<b><u><span style="color: #990000;">Düşmüşüm Lokma Derdine, Sual edilmez, Lakin Bilmeden de Edemem diyenlerin divanı</span></u></b><br />
<ul>
<li>Yaptığınız hamur ne sert ne de cıvık olmalı. Lakin elinize yapuşacaktır. Ancak elinizi ıslarsanız daha kolay lokmayı hazırlayabilirsiniz.</li>
<li>Maden suyunu bulamadım, soda olur mu diye dert edenler, olur ama çamaşır sodası kullanılmaya!</li>
<li>Lokmanın yağa nasıl döküleceğini gösterir resim her ne kadar günah olsa da hiç bir masraftan kaçmadım. Sarayın gizli ödeneğiyle İtalya'dan, ta Venedik'ten getirttiğim ressam <b><span style="color: #38761d;">Artista De Ayhanelli'</span></b>nin yapmış olduğu tabloda lokmanın tüm muhteviyatı aşikardır. İyice bakıp, feyz alına ve hata yapılmaya. Sağa sola da söylenmeye!</li>
<li>Peksimet bulamazsanız, ekmek te kurutamazsanız o zaman 3 bardak un ellerinizden öper.</li>
<li>Sarayda bazıları tarçın sevdiğinden, şerbet içine bir çubuk tarçın ilave edebilirsiniz.</li>
<li>En önemli husus, lokmalar sıcak ve şerbet kesinlikle soğuk olmalı.</li>
<li>Bu reçeteyi meram ettiğim şekil-i tatbik-i usulu ile terkib etmezseniz, lokmanız hamur ve ziyan olur. Sonra gidip te beni zabıta-ül kadıya şikayet etmeye!</li>
<li>Bon-ül apetite...</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-78580508738784770052013-07-30T02:32:00.000+03:002013-07-30T02:35:39.804+03:00Osmanlı Usulü Yumurtalı Pastırma<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5Zvc05bkvz1-arIZajUR1u7uo_YDgO0a907jwBhABtEIoD27McZ5gkM-QG6S47WUmB1EyDpBabaYisdKAvSmSDnpATYw9PT_DssWjAR78_uqsIi1ur3kSX-rIDuhjHvNwYLe01xyVj2oH/s1600/yumurtal%C4%B1+past%C4%B1rma.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="514" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5Zvc05bkvz1-arIZajUR1u7uo_YDgO0a907jwBhABtEIoD27McZ5gkM-QG6S47WUmB1EyDpBabaYisdKAvSmSDnpATYw9PT_DssWjAR78_uqsIi1ur3kSX-rIDuhjHvNwYLe01xyVj2oH/s640/yumurtal%C4%B1+past%C4%B1rma.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
Uzun zamandır araştırdığım ve usulünce yapmaya çalıştığım Osmanlı Mutfağı yemeklerinden örnekler vermeye çalışacağım. Bu yemek tarifleri arasına da o zamanın yemek kültürü hakkında da bir şeyler serpiştirmeyi düşünüyorum. Örneğin II. Murat zamanında sofraya ekmek konulmadığını söylesem şaşırırdınız değil mi? Ayrıca onur konukları dışındaki misafirler 2-4 kişilik olmak üzere aynı tabaktan yemek yerlerdi. Bugün kuver dediğimiz kelime o zamandan gelmedir.<br />
<a name='more'></a>Osmanlı Mutfağı hakkında ilginç yazıların devamı gelecek diyerek ilk olarak basit bir yemek seçtim. Osmanlı mutfağında önemli yer tutan yumurtalı yemekler arasında ilk sırayı Ramazan münasebeti ve yoğun ilgiden dolayı Yumurtalı Pastırma alıyor. Yahu yumurtalı pastırmanın tarifimi olur, demeyin. Bu tarif Osmanlı Mutfağından. Ben denedim, çok değişik bir tadı oldu ve beğendim. Bakalım sizler ne diyeceksiniz?<br />
<br />
<b><span style="color: #990000;">Reçetesi (Malzemeler)(2 kişilik)</span></b><br />
<ul>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>200 gr. pastırma(bıçak dilimi)</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>1 çorba kaşığı tereyağı</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>2 adet yumurta</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>Taze çekilmiş karabiber</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>1 fıske yenibahar</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>1 tatlı kaşığı limon suyu</i></span></b></li>
</ul>
<b><span style="color: #990000;">Tarik-i Tabh, Tarifname (Yapılışı)</span></b><br />
<ol>
<li>Tereyağını tavada kızdırdıktan sonra pastırmaların iki tarafını da 3 dk. pişirin.</li>
<li>Yumurtaları üzerine kırın.</li>
<li>Üzerine azıcık tuz, karabiber ve yenibaharı ekleyip ağzını kapatarak kısık ateşte pişirin.</li>
<li>Yumurtanın beyazı iyice piştikten sonra limon suyunu üzerine gezdirip servis yapın.</li>
</ol>
<b><span style="color: #990000;"> Ol ki Tarif-e Sual-i Merakım Ola diyenlerin divanı</span></b><br />
<ul>
<li>Pastırma ne ince ne kalın ola! Gavur icadı kesme makinalardan tavla zarı gibi dilimlenmeye, bir bıçak ile kesile!</li>
<li>Bastırmaları yağda fazla kurutmaktan imtinâ edile ve sıcak iken tenâvül ola!</li>
<li>Ab-ı limon da ne ola diye sual edenler var ise, onu bana değil gidip kadıya sora!</li>
<li>Ol ki bu tarife et ki iktidâ, doy lezzet-i muhteşemi tada.</li>
</ul>
<div>
<b><u><span style="color: #990000;">Lûgat-ü Aşhane-î Osmanî (Osmanlı Mutfağı Sözlüğü)</span></u></b></div>
<div>
<i><b>tarik: </b>Yol, usül</i></div>
<div>
<i><b>tabh: </b>Pişirme</i></div>
<div>
<i><b>sual: </b>Soru</i></div>
<div>
<i><b>imtinâ: </b>Kaçınmak</i></div>
<div>
<i><b>tenâvül: </b>Yeme, içme</i></div>
<div>
<i style="font-weight: bold;">iktidâ: </i><i>Uymak</i></div>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-59785529814918576932013-07-29T02:14:00.000+03:002013-07-29T02:14:15.977+03:00Kürdan-İslim Kebabı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcot6onvuwTrgn0G7BaMwP2Qvmxp6zConYSdaXj59mAL92zrSPwgN57fOf-EBsTQVGazKx7o7NzR3FNrMbj9x8hNCPT-_BqND9IbvJqvIReu5qvHLLhkp_vqBIFvNN3OmA-9YP74oPeB05/s1600/islim+kebab%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="492" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcot6onvuwTrgn0G7BaMwP2Qvmxp6zConYSdaXj59mAL92zrSPwgN57fOf-EBsTQVGazKx7o7NzR3FNrMbj9x8hNCPT-_BqND9IbvJqvIReu5qvHLLhkp_vqBIFvNN3OmA-9YP74oPeB05/s640/islim+kebab%C4%B1.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
Hazırlanışı zor görünse de hem göze hem de mideye hitap eden bir lezzeti sizlerle paylaşmak istiyorum. Adına kürdan kebabı diyenlerde var islim kebabı da. Hadi kürdanı anladık, iyi de islim nerden geliyor diye soruyorsanız ona da cevap vereyim. İngilizce steam(buhar) bizde olmuş istim, sonrasında da islim... Eskiden bu yemek toprak kaplarda pişirilirmiş. Ağzı kapalı kaplarda sadece buhar ısısıyla piştiği için adına islim demişler.<br />
<a name='more'></a><br />
Bu kadar bilgiden sonra tarifimize başlayalım mı?<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWMcsxngFCjeMImGKMHVn2lP0O39ikTfkYSPqQnIcbdN-tuN8NWkJBGYPlbCOYesjUuPp9fcPCqBCRKgNYJ_8FutxfZlo4el3uwhHppxahRUjo8btslCu4QT33tnZJYzkTrxOZ_QrJIVjC/s1600/k%C3%BCrdan+kebab%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="466" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWMcsxngFCjeMImGKMHVn2lP0O39ikTfkYSPqQnIcbdN-tuN8NWkJBGYPlbCOYesjUuPp9fcPCqBCRKgNYJ_8FutxfZlo4el3uwhHppxahRUjo8btslCu4QT33tnZJYzkTrxOZ_QrJIVjC/s640/k%C3%BCrdan+kebab%C4%B1.JPG" width="640" /></a><b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSSgglkU1no-uAuE-fZQK7pBPzfrCsyXLm7IdykNShCLIp3NkUB9C7Ec9RPLcM02m5_qieVj7k9a9zFgKbTkXO47e-C_x8Ey_zl1X8uGy-Nqm1nFhO3H4rOtzZhXCM7JKFbMG4b3nCph1-/s1600/100_3423.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="310" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSSgglkU1no-uAuE-fZQK7pBPzfrCsyXLm7IdykNShCLIp3NkUB9C7Ec9RPLcM02m5_qieVj7k9a9zFgKbTkXO47e-C_x8Ey_zl1X8uGy-Nqm1nFhO3H4rOtzZhXCM7JKFbMG4b3nCph1-/s320/100_3423.JPG" width="320" /></a>
<li><i><b style="background-color: white;"><span style="color: #783f04;">1 kg. patlıcan</span></b></i></li>
<li><i><b style="background-color: white;"><span style="color: #783f04;">Sivri biber</span></b></i></li>
<li><i><b style="background-color: white;"><span style="color: #783f04;">3 adet domates(1 tanesi sos için)</span></b></i></li>
<li><i><b style="background-color: white;"><span style="color: #783f04;">Sarımsak</span></b></i></li>
<li><i><b style="background-color: white;"><span style="color: #783f04;">Kürdan</span></b></i></li>
</ul>
<b><u><span style="color: #990000;">Köftenin hazırlanması</span></u></b><br />
Köftenin hazırlanması için <b><a href="http://geldeyeme.blogspot.com/2013/07/firinda-kofte-tarifi.html" target="_blank">bu sayfaya bakın.</a></b><br />
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Sosun hazırlanması</u></span></b><br />
Sosun hazırlanması için <b><a href="http://geldeyeme.blogspot.com/2013/07/firinda-kofte-tarifi.html" target="_blank">bu sayfaya bakın.</a></b><br />
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<ol><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhm1PO292sywlii3XCjzXLtHpGjwYAbrIJuw1Zlfm09hy2jGDM2Hk7mGW4IlukH0peerYo-Ltj_XRjW75PTNXHfftiNwt2Bclv8BLkDCaxP7s7XOj8dWLjqYgYYE7HpjuNBVNk49OFz9Dle/s1600/patl%C4%B1can.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhm1PO292sywlii3XCjzXLtHpGjwYAbrIJuw1Zlfm09hy2jGDM2Hk7mGW4IlukH0peerYo-Ltj_XRjW75PTNXHfftiNwt2Bclv8BLkDCaxP7s7XOj8dWLjqYgYYE7HpjuNBVNk49OFz9Dle/s320/patl%C4%B1can.JPG" width="293" /></a>
<li>Patlıcanları uzunlamasına şerit halinde kesin. Anlamadık diyenler varsa buyrun resime bakınç</li>
<li>Tuzlu suda 1-2 saat bekletirken köftenizi hazırlayın.</li>
<li>Köfteleri tombul ama biraz basık olacak şekilde şekillendirin.</li>
<li>Bir tavada yada fırında azıcık pişirin. Pişirmeden de yapabilirsiniz.</li>
<li>Patlıcanları çok az sıvı yağda arkalı-önlü közleyin. Resme bakınız.</li>
<li>İki dilim patlıcanı artı işareti şeklinde üst üste dizin. Ortasına köfteyi koyun.</li>
<li>Kenarlardan katladıktan sonra açılmaması için kürdan ile sabitleyin.</li>
<li>Kürdan üzerine bir diş sarımsak, dilim domates ve biberi ekleyin.</li>
<li>Tepsiye dizip üzerine sosu gezdirin.</li>
<li>180 derece fırında 30 dk. pişirin.</li>
<li>İslim kebabınız hazırdır.</li>
</ol>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Hiç Sıkılmam, Utanmam ve Sorumu da Sorarım Diyenlerin Köşesi</u></span></b><br />
<ul>
<li>Köftenin nasıl hazırlandığını daha önce yazmıştım. Ben tekrar yazmaya üşendim ama siz bakmaya üşenmeyeceksiniz!</li>
<li>Aynı şekilde sos tarifini de yazdım. Bana tekrar yazdırmayın!</li>
<li>Köfteyi pişirmeden de islim kebabınızı yapabilirsiniz. Arzunuza kalmış.</li>
<li>Köftelerin şeklini ayarlamak da size kalmış. Ne kadar olacak, büyüklüğü ne kadar gibi sorular sormayın. Önemli olan işlevi...</li>
<li>Ne bileyim ben aldığınız patlıcanın kaç santim uzunluğunda olduğunu! Dilimledikten sonra ve köfteyi ortasına koyduktan sonra patlıcanlar köfteyi kapatsın, üstü açıkta kalmasın yeter. </li>
<li>Yumruk gibi köfte yapıp, patlıcan dilimleri köfteyi kapatmıyor diye söylenmeyin. Göz var nizam var canım!</li>
<li>Sivri biber ölçüsünü neden söylemedim acaba? Merak edenler var mı, beni kızdırmak için?</li>
<li>Az kalsın unutuyordum. Yemeğiniz yedikten sonra kürdandan tasarruf edelim ile diş karıştırmanızı tavsiye etmem. Fırında piştiği için dişinizin arasında kırılır kalır. Benden söylemesi.</li>
<li>Afiyetle kalın...</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-87633159026277472942013-07-22T06:44:00.000+03:002013-07-22T06:44:00.509+03:00Çakma, Yalancı Su Böreği<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8uBoD01eooxfnM0z2x1XHB6ZcI1qjJ33onwdb2xKdba2C2NjTbWgardOKbtU-1Opz7tJZ3qDIDvGrZuc50z58JfAmOe4w6P7Nb3wSciGFE2awBdl6ChWLZp9vg_ZQjY0_HRShNt_cXK_H/s1600/yalanc%C4%B1-su-b%C3%B6re%C4%9Fi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="446" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8uBoD01eooxfnM0z2x1XHB6ZcI1qjJ33onwdb2xKdba2C2NjTbWgardOKbtU-1Opz7tJZ3qDIDvGrZuc50z58JfAmOe4w6P7Nb3wSciGFE2awBdl6ChWLZp9vg_ZQjY0_HRShNt_cXK_H/s640/yalanc%C4%B1-su-b%C3%B6re%C4%9Fi.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çakma su böreği</td></tr>
</tbody></table>
Su böreği Anadolu'nun en eski yemeklerinden biridir. Her ne kadar bazı iller bu böreğe sahip çıksa da Türkiye'nin hemen her yöresinde su böreği açanlar vardır. Su böreği açmak dedim çünkü diğer börekler yapılır ama su böreği açılır. Yeni nesil genç kızlarımız maalesef bu böreği açmayı bilmiyorlar. Bu nefis böreği yeni nesillere taşımak adına öğrenmiyorlar ve dışarıdan hazır, yağlı mı yağlı su böreği sipariş ediyorlar. Klasik yerel dilde bir serzenişte bulunursak;"Ne varsa eski garılarda var." diyerek tarifimize geçelim. Ama bu tarif gerçek su böreği tarifi değil! Su böreği tadına yakın hazır taze yufkadan yapılan bir tarif. Ancak kısa zamanda gerçek mi gerçek; leziz mi leziz aslanlar gibi su böreği tarifini resimli olarak vereceğim. Tabi ki su böreği açmak isteyenlere. Resimleri hazır, sadece düzenleyeceğim.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB-Y0qYOiJCzMe3w3hfmh8KzB_D-pH1MaEGxobQbQ4l3ddfAgLsim9MB32eqXjKVEcorTe2Lzr8hnB8I8GGmFG_NxEW2eNZLmK6p2Pb4nhjebRMf-5UFv_UffLnqkSPL1iM3EQM-wqqjLl/s1600/su-b%C3%B6re%C4%9Fi.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="462" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB-Y0qYOiJCzMe3w3hfmh8KzB_D-pH1MaEGxobQbQ4l3ddfAgLsim9MB32eqXjKVEcorTe2Lzr8hnB8I8GGmFG_NxEW2eNZLmK6p2Pb4nhjebRMf-5UFv_UffLnqkSPL1iM3EQM-wqqjLl/s640/su-b%C3%B6re%C4%9Fi.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tepside yalancı su böreği</td></tr>
</tbody></table>
<b><span style="color: #990000;"><u>Malzemeler</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li><i><span style="color: #783f04;"><b>5-6 adet taze yufka</b></span></i></li>
<li><i><span style="color: #783f04;"><b>3 adet yumurta</b></span></i></li>
<li><i><span style="color: #783f04;"><b>1 su bardağı süt</b></span></i></li>
<li><i><span style="color: #783f04;"><b>1 su bardağı eritilmiş tereyağı</b></span></i></li>
<li><i><span style="color: #783f04;"><b>1 çay bardağı ılık su</b></span></i></li>
<li><i><span style="color: #783f04;"><b>200 gr. peynir</b></span></i></li>
<li><i><span style="color: #783f04;"><b>Yarım demet(20-30 dal) maydanoz</b></span></i></li>
</ul>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Harcın hazırlanması</span></u></b><br />
<br />
<ol>
<li>Peynirleri ezip, kıyılmış maydanozla karıştırın.</li>
</ol>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<br />
<ol>
<li>Yumurtaları çırptıktan sonra içine süt, su ve tereyağını ilave edip yayvan bir kaba dökün.</li>
<li>Yufkaları( zaten büyüktür) 2-3 parçaya bölün.</li>
<li>Yağlanmış tepsinin en altına 1 adet yufkayı kabarık şekilde serin. Katlı olabilir.</li>
<li>Diğer yufkaları yumurta karışımına batırıp, genişçe tepsiye dizin.</li>
<li>Yufkaların yarısını bu şekilde serdikten sonra harcı serin.</li>
<li>Aynı şekilde diğer yufkaları da yumurtalı karışıma batırıp tepsiye serin.</li>
<li>Kalan karışımı böreğin üzerine gezdirip serin. Bir kaç yerine bıçak batırdıktan sonra serin bir yerde 2 saat bekletin.</li>
<li>170-180 dereceye ayarlanmış fırında 30 dk. üzeri kızarana kadar pişirin.</li>
</ol>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>"Börek Açmaya Üşenenlere, Ama Soru Sormaya Üşenmeyenlere" Pratik Çözümler Köşemiz</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li>Adı neden çakma ya da yalancı derseniz, yalancı dolma var da yalancı su böreği neden olmasın! Yalancı adından yeni nesil pek anlamaz ama çakma su böreği dersek anlarlar. Bu nedenle adına çakma su böreği dedim. Gelecek nesilleri de düşünmek ve onların anlayacağı dili de öğrenmek lazım değil mi?</li>
<li>"Tepside böreklerin geri kalanı nerede?" diye sorarsanız, pişirir pişirmez daha fotoğrafını çekemeden evdekiler tarafından talan edildi. Dikkat ederseniz böreğin kenarları kayıp! Acaba niye? Ortasını da fotoğraflık ayırınca geriye bu resim kaldı!</li>
<li>Yufkaları karışıma batıracağınız gibi, "Aman,yok, etraf batar!" diyorsanız, tepsi üzerinde her yufka katının üzerine fırça ile karışımı sürebilirsiniz. Ama bol olması lazım.</li>
<li>Terayağı ağır gelir derseniz, sıvıyağ ile de böreği yapabilirsiniz.</li>
<li>Herkesin fırın ile yaptığı bir hata var! İlk 15-20 dk. sakın fırının kapağını açmayın! Gidin içeride kitap okuyun, TV seyredin olmadı başka işinizi yapın. Meraklanmayın börek yanmaz.</li>
<li>Ayrıca içi pişti mi diye ilk dakikalarda hemen içine çatal, bıçak batırmayın. Yoksa güzelce kabaran ve fısır fısır olacak böreğin havasını almış olursunuz. Böreğiniz hemen söner! Kimileri hala içine bıçak batırın, bıçağa hamur yapışıyorsa pişmemiştir gibisinden akıl veriyor. Yahu kek mi yapıyoruz, börek mi? İnsanı çileden çıkarmayın!</li>
<li>Bazıları fırın ayarını 200 dereceye ayarlayın diyor. Bu sıcaklıkta pişirirseniz hemencecik üzeri kızarır ve içi hamur kalabilir. Zira zaten nemli olan yufkaya süt-su karışımı döküyoruz, bu nedenle daha düşük sıcaklıkta pişirmek akıllıca olacaktır. "Üzeri kurur!" diye de hemen telaşlanmayın. en kötü ihtimalle üzerine biraz su serpip 5 dk. daha fırında bekletirseniz böreğiniz yumuşayacaktır.</li>
<li>Su böreğine çörek otu mu olur? diyenler haklı. Ama çörek otunu sevdiğimden ve de gerçek su böreğine ayıp olmasın diye- zaten çakma- üzerine biraz ekeledim, ne olmuş yani? Yenmez mi şimdi?</li>
<li>Gerçek su böreği açanların çoğalması ve analarımızın el emeği bu yemeğin gelecek nesillerce unutulmaması dileğimle, nefaset ve güzel gönüllerde kalın.</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-33520912725986602392013-07-22T01:46:00.000+03:002013-07-22T03:53:50.299+03:00Reçel Yapmanın İncelikleri- Vişne Reçeli<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXsuhFidq0JY77a2D4TO-v955nxtXNPhT5B8QYtkcqplYtwA0yScpcp8YK9020lhStm-5Cv8khM9i17SRyGAoGKFAZ1pSVtvawH0THSe0U2Z3NzCE5xYB4vgebLXUb0gcmjV44kiQO9fwq/s1600/vi%C5%9Fne-re%C3%A7eli.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="446" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXsuhFidq0JY77a2D4TO-v955nxtXNPhT5B8QYtkcqplYtwA0yScpcp8YK9020lhStm-5Cv8khM9i17SRyGAoGKFAZ1pSVtvawH0THSe0U2Z3NzCE5xYB4vgebLXUb0gcmjV44kiQO9fwq/s640/vi%C5%9Fne-re%C3%A7eli.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vişne reçeli</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
Reçellerimizle övünmemize rağmen çoğu kişi bana kızacak ama gerçekten reçel yapmayı bilmiyoruz. Meyvelerin üzerine bolca şekeri döküp kaynatınca reçel yaptığımızı zannediyoruz. Oysa reçel yapmak incelik ve maharet ister. Meyvenin seçiminden temizlenmesine, suyunun salmasından pişirilmeye kadar özen ve bilgi ister. Ama nedense biz, içinde koyu bir şeker tadı aldığımız her meyve şekerlemesini reçel zannediyoruz.<br />
Reçel yapmanın püf noktalarını vişne reçeli ile hep beraber öğrenelim.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgh0C8QdypOq_EYcZRk-b1YanSq9QmdW3zTOY6q0ctDxmwKVyMEMZV4mE56sEyEt92IuA6AhwO8tMqqscornM-Hb_-rY4jcPdtqp_4e9RlWfjZmy-7-hamjJLcm2WxLGw9a-C3wJc2tvzdQ/s1600/re%C3%A7eli-vi%C5%9Fne.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="458" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgh0C8QdypOq_EYcZRk-b1YanSq9QmdW3zTOY6q0ctDxmwKVyMEMZV4mE56sEyEt92IuA6AhwO8tMqqscornM-Hb_-rY4jcPdtqp_4e9RlWfjZmy-7-hamjJLcm2WxLGw9a-C3wJc2tvzdQ/s640/re%C3%A7eli-vi%C5%9Fne.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Reçel tarifi,yapımı</td></tr>
</tbody></table>
Benim gibi tatlı meyve reçellerini sevmeyenler vişne, kızılcık, portakal ve turunç gibi meyvelerin reçellerine bayılırlar. Ne bileyim oldum olası çok tatlı ve ballı meyve reçellerini pek sevemedim. Reçel dediğin azıcık ağızda bir aroma bırakacak, meyvenin tadı gelecek! Hele de hafif ekşimsi ve buruk tat olunca bir başka güzel oluyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWfL3yFbq57QEYVujwdaVg5xQKIU7pehafNFoFHTpA9g1oUXNdi7-Oh8-Bz23h0vLeSDoAhjZOvr3SfcG3W_WPevEpwuy4YH0BGL19LQ6oJol2t2gKFOWiJg9LHtzrFK4VFQRTHGK0-qfm/s1600/DSC_0006+%25282%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="558" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWfL3yFbq57QEYVujwdaVg5xQKIU7pehafNFoFHTpA9g1oUXNdi7-Oh8-Bz23h0vLeSDoAhjZOvr3SfcG3W_WPevEpwuy4YH0BGL19LQ6oJol2t2gKFOWiJg9LHtzrFK4VFQRTHGK0-qfm/s640/DSC_0006+%25282%2529.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Taze Vişne</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQnoP5TzB0eOPVQcBghY0ZzlyOuDw35U_yKdcyps7dquLt5LWaJdOWdD45u9QU2kJlqA1QPz4El0YdOEmnb5S6I4yZNvK-kP0TwqyXSDY4NTungqmrSSfQlZ5SsdXGxcYnep4vW5RzY10n/s1600/vi%C5%9Fne-sap%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="467" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQnoP5TzB0eOPVQcBghY0ZzlyOuDw35U_yKdcyps7dquLt5LWaJdOWdD45u9QU2kJlqA1QPz4El0YdOEmnb5S6I4yZNvK-kP0TwqyXSDY4NTungqmrSSfQlZ5SsdXGxcYnep4vW5RzY10n/s640/vi%C5%9Fne-sap%C4%B1.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vişne sapı</td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDttY9WhlGBuaKt9PWbG-8xlcWq5domvAoy-h0eIwQrJkipqOGAu9E-kqBjFWrvA49tGsX_FqBD98GjSSmeuD_YPQY8c-GpsUeoMXpCH0VT7iowMJjUhLqX35H3BwUTHGVIZs0uo_KBct6/s1600/vi%C5%9Fne-re%C3%A7eli-%C3%A7ekirdeksiz.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="227" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDttY9WhlGBuaKt9PWbG-8xlcWq5domvAoy-h0eIwQrJkipqOGAu9E-kqBjFWrvA49tGsX_FqBD98GjSSmeuD_YPQY8c-GpsUeoMXpCH0VT7iowMJjUhLqX35H3BwUTHGVIZs0uo_KBct6/s320/vi%C5%9Fne-re%C3%A7eli-%C3%A7ekirdeksiz.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vişnenin şekerlemesi</td></tr>
</tbody></table>
<b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 kg. vişne</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1/2 kg. şeker</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 adet limonun suyu</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Leblebi büyüklüğünde limon tuzu</span></i></b></li>
</ul>
<b style="color: #990000;"><u>Vişnenin Çekirdeği Nasıl Çıkarılır</u></b><br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiak8YPE636aQiBhXcp9FBGo-Q8JeAoqeP2yOx-AdJFJGjWrtTy1vUpAdQB4XLlAIIymOh0MKBN4BfPSeXnSiPJL-LRTnKuKhMOxbM4wtkOtyJCb6jJ1qiUHO67o8PqhBsSS-i1Z5q8XiO3/s1600/vi%C5%9Fne-%C3%A7ekirde%C4%9Fi.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiak8YPE636aQiBhXcp9FBGo-Q8JeAoqeP2yOx-AdJFJGjWrtTy1vUpAdQB4XLlAIIymOh0MKBN4BfPSeXnSiPJL-LRTnKuKhMOxbM4wtkOtyJCb6jJ1qiUHO67o8PqhBsSS-i1Z5q8XiO3/s320/vi%C5%9Fne-%C3%A7ekirde%C4%9Fi.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vişne çekirdeği</td></tr>
</tbody></table>
<ol>
<li>Kimi tariflerde yok sterilize edilmiş tornavida, yok çengelli iğne yok tığ vs. kullanın diyorlar. Yahu reçel mi yapıyoruz, iğne oyası, kanaviçe, dantel mi örüyoruz? </li>
<li>Vişneyi elinizle azıcık sıktığınızda sap kısmında çekirdek çıkacaktır.</li>
<li>Çekirdekleri bir kasede biriktirip süzgece alın. 1 çay bardağına yakın vişne suyu daha çıkacaktır. Oysa çekirdeklerini hemen çöpe atıyorsunuz değil mi? Yazık!Yandaki resme bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.</li>
<li>Çekirdeği çıkarırken vişne suyu ütünüze ve etrafa fışkırabilir. Bu nedenle üzerinize eski bir şeyler giyin. Benden söylemesi</li>
</ol>
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<ol>
<li>Vişneleri sapından samanından ayırıp yıkayın ve süzün. Saplarını sakın atmayın. Zayıflatıcı kiraz sapı gibi etkisi vardır. <a href="http://geldeyeme.blogspot.com/2009/07/kiraz-sap-ile-hem-zayflayn-hem-de-guzel.html" target="_blank">Tarif burada.</a></li>
<li>Çekirdeklerini itinayla çıkarın çekirdeklerini bir kavanozda saklayın.</li>
<li>Şekeri üzerine yayın. 1 gün serin yerde bekletin.( Bu metoda katlama usulü reçel denir)</li>
<li>Kısık ateşte 10 dk. kaynatın ve bir süzgeç yardımıyla suyunu süzün.</li>
<li>Suyunu ve süzülmüş çekirdeğin suyunu da ilave edip 20 dk. kısık ateşte kaynatın.</li>
<li>Süzgeçteki vişneleri ilave edip 10 dk. daha kaynatın.</li>
<li>Son olarak limon suyunu ve limon tuzunu ilave edip sadece 2-3 dk. daha kaynatın.</li>
<li>Üzerine biriken köpükleri kevgir ile alın.</li>
<li>Sıcak olarak kavanozlara koyun, kapağını kapatıp bir tabak içinde ters çevirerek soğutun.</li>
</ol>
<b><u><span style="color: #990000;">Vişne Reçeli Nasıl Kaynatılır?</span></u></b><br />
<ol>
<li>Tarifim size karışık gelmesin. Toplam kaynama süresi 43 dk. </li>
<li>10 dk. vişne taneleri ile kısık ateşte kaynatıp, tanelerini süzün.</li>
<li>20 dk. suyunu kaynatın.</li>
<li>10 dk. tanelerini de ilave ederek kaynatın.</li>
<li>Limon suyu ve limon tuzunu ilave edip 3 dk. daha kaynatın.</li>
<li>Çok kısık ateşte kaynatın ve asla kapak mapak kapatmayın. Arasıra tahta kaşıkla meyveleri ezmeden karıştırmanız gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırsam. O kadarını akıl edersiniz herhalde!</li>
</ol>
<b><u><span style="color: #990000;">"Reçeli Ağda Olarak Kullanmak Üzere Yapanlara İki Çift Lafım Var!" köşesi</span></u></b><br />
<ul>
<li>Tariflere baktığımda 1 kg. meyveye en az 1 kilo 250 gr. hatta 1,5 kg. şeker koyun diyenler var!</li>
<li>Eğer evde meyve aromalı ağda yapacak ve tüylerinizi alacaksınız sorun yok. Ama yok reçel yapacağım, meyve aroması olsun diyorsanız şeker ölçüsünü dikkatli ayarlamalısınız.</li>
<li>Katı meyveleri direk kaynatın. </li>
<li>Limon tuzu reçelinizin şekerlenmesini (kristalize olmasını) engeller.</li>
</ul>
<b><span style="color: #990000;"><u>Reçelde şeker ve su ölçüsü</u></span></b><br />
<ol>
<li>Katı ve çok sulanmayan meyvelerde(şeftali, kayısı, elma, armut, portakal, turunç vs.) 1 kg. ayıklanmış meyveye 600-1000 gr. şeker. Tatlı meyvelerde 600 gr. şeker, ekşilerde 1 kg.'a yakın şeker. En fazla 1 çay bardağı su ilave edebilirsiniz.</li>
<li>Çabuk sulanan meyveler(çilek, vişne vs.) 1kg. ayıklanmış meyveye 500-750 gr. şeker. Asla su katmak yok!</li>
<li>Ben size en iyisi daha pratik ölçü vereyim. Fazla firesi olmayan 1 kg. vişne, çilek gibi meyvelerde en fazla 3 su bardağı şeker kullanın. Neden mi? Yahu sapını, çekirdeğini çıkarınca 1 kilodan az olacak.</li>
<li>Bu tarife uyarsanız reçeliniz tam kıvamında olacaktır. Her şeye rağmen oldu ya eğer çok sulu olmuşsa 10 dk. daha -ama limon suyunu katmadan önce- kaynatabilirsiniz.</li>
</ol>
Bu şekilde yapacağınız her reçel mükemmel olacak, meyvenin tadını alacak ve kesinlikle iddia ediyorum 1 kiloluk reçeli 5 güne kalmaz bitireceksiniz ve bana dua edeceksiniz.<br />
Reçel tadında olsun aşklarınız, sevgileriniz.Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-88207272388205969402013-07-19T06:01:00.000+03:002013-07-19T06:01:00.898+03:00Pırasalı Gül Böreği, Resimli Tarif<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2pdUaoigJNEU5Cj1wvF7NhGEPrgrvEBmsNMZJDPK7cBiDYfqC7dEjV_oUp94djQL1i2MmV5k82XENwR_-g9i87ufKbqpDn2fZClKajVmQgobEiz-eEbF5iaVucNfZuPy0Ty8k9eP9H9zd/s1600/DSC_0051.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2pdUaoigJNEU5Cj1wvF7NhGEPrgrvEBmsNMZJDPK7cBiDYfqC7dEjV_oUp94djQL1i2MmV5k82XENwR_-g9i87ufKbqpDn2fZClKajVmQgobEiz-eEbF5iaVucNfZuPy0Ty8k9eP9H9zd/s640/DSC_0051.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gül böreği</td></tr>
</tbody></table>
El bebek- gül bebek derken büyüdük, bir de gül bebekten sonra gül börek yapmasını da öğrendik. Nedense hamur işlerini çok seviyoruz. Hele de böreklerimiz böyle güzel olunca! Bugün sizlere gül böreği tarifi vereceğim. Ama sadece kuru bir tarif olmayacak. Aynı zamanda beceriksiz ve üşengeç hanımlar için gül böreğinin nasıl hazırlandığını, nasıl sarıldığını en ince detayına kadar ve hatta adım adım resimlerle anlatacağım ki bu hanımların artık bahanesi kalmasın! Yok, hemen korkmayın! Tarifi de basit, yapması da. <br />
<a name='more'></a>Hele lezzetini hiç sormayın. Öyle başkasının verdiği tarifler gibi yağ içinde vıcık vıcık değil tam kıvamında pofur pofur bir gül böreği olacak. Daha fazla ağzınızı sulandırmadan işe koyulalım. Şimdi ne yapıyoruuuuz? Tabi ki mutfağa gi- di-yo- ruuuzzz...<br />
<br />
<b><span style="color: #990000;">Resimlerle Gül Böreği Yapımı</span></b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHEnekRyy5zK02Xvzscqc1zifWbNDVscpOBhpw5MP1nNbakhDcwhCzCa2kQi97CjgY7_FEqkN2hIE5y25jx5KROEp_DZdvn_QwAqqg7otCQfrF-h4Jw2dSWNrhXm6G0c9yWquG7rFAGfjW/s1600/DSC_0005.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="488" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHEnekRyy5zK02Xvzscqc1zifWbNDVscpOBhpw5MP1nNbakhDcwhCzCa2kQi97CjgY7_FEqkN2hIE5y25jx5KROEp_DZdvn_QwAqqg7otCQfrF-h4Jw2dSWNrhXm6G0c9yWquG7rFAGfjW/s640/DSC_0005.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuL19fYcNgGg7MNcBYHbLkxgCI2JnHn5R9aDLChyphenhyphenBBfCDo-ceMAn1p_V0rP7VigFFohwKhORaiO9ybeadeJyxoc-jirEFQhuJLaSr1U7zIVnbyYaGsGt_fyfpxMqeeFnyksRL6cxAhntfR/s1600/DSC_0006.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="468" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuL19fYcNgGg7MNcBYHbLkxgCI2JnHn5R9aDLChyphenhyphenBBfCDo-ceMAn1p_V0rP7VigFFohwKhORaiO9ybeadeJyxoc-jirEFQhuJLaSr1U7zIVnbyYaGsGt_fyfpxMqeeFnyksRL6cxAhntfR/s640/DSC_0006.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gül Böreği </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw7jBQVirRV_gWXzam9K5I6C-WHKMyWdjgw_D62183yMzZjGX8CGyhCkVh2hm7XXkAyc_V8Q7GbYcgk4UYMJ8q56rU5tbK1xapKmTYcQGvT-wPEoVmBSyG_QXho2RWVC6V0BuotWH4Bmwr/s1600/DSC_0007.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="522" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw7jBQVirRV_gWXzam9K5I6C-WHKMyWdjgw_D62183yMzZjGX8CGyhCkVh2hm7XXkAyc_V8Q7GbYcgk4UYMJ8q56rU5tbK1xapKmTYcQGvT-wPEoVmBSyG_QXho2RWVC6V0BuotWH4Bmwr/s640/DSC_0007.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhI2ClPF9k1Ejmr6p-nHrsOmjOSxV0nAIdagDSBInxiyqK6IeMIg5sKauemZuakIKZDMTg2oHLuqWiEVgiLCveRx06kRnj6kpectyNnhbCdOnn9SEekJxsOMQvubD0vJN1KYXtUtksRLM1y/s1600/DSC_0009.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="410" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhI2ClPF9k1Ejmr6p-nHrsOmjOSxV0nAIdagDSBInxiyqK6IeMIg5sKauemZuakIKZDMTg2oHLuqWiEVgiLCveRx06kRnj6kpectyNnhbCdOnn9SEekJxsOMQvubD0vJN1KYXtUtksRLM1y/s640/DSC_0009.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhphl18iEprNtIcBMXWNI8O5zVI_v2KaxKmvcHV8GOdSo5rqtY6uk6tEmf1cUfHMAphXKhdAwNqxCY1uTHlnmpJLnySe4O59AyS81Fo_vDj55dINfppl-nPo54TRjrebEHHaUP5ZIrW5U4u/s1600/DSC_0031.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="256" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhphl18iEprNtIcBMXWNI8O5zVI_v2KaxKmvcHV8GOdSo5rqtY6uk6tEmf1cUfHMAphXKhdAwNqxCY1uTHlnmpJLnySe4O59AyS81Fo_vDj55dINfppl-nPo54TRjrebEHHaUP5ZIrW5U4u/s320/DSC_0031.JPG" width="320" /></a><b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul>
<li><b style="color: #783f04;"><i>5 yaprak yufka</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1-2 sap pırasa</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1 adet havuç</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1 çay kaşığı karabiber</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1 çorba kaşığı tereyağ</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>2 adet yumurtanın sarısı</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>Çörek otu</i></b></li>
</ul>
<b><u><span style="color: #990000;">İç harcın hazırlanması</span></u></b><br />
<ol>
<li>Pırasaları küçük küçük doğrayın, havuc rendesi ve karabiber ile birlikte tereyağında 5 dk. pişirin ve soğumaya bırakın.</li>
</ol>
<b><span style="color: #990000;"><u>Yumurta sosunun hazırlanması</u></span></b><br />
<ol>
<li>Tereyağını eritin, yumurta sarılarını katıp çırpın.</li>
</ol>
<b><u><span style="color: #990000;">Yufkanın hazırlanması</span></u></b><br />
<ol>
<li>Resimler her şeyi anlatıyor. Yormayın beni! Ama yine de göremeyenler için yazayım.</li>
<li>Yufkayı ikiye bölün ve harcını dizin. sonra bir kat yuvarladıktan sonra yumurta sosunu sürüp katlayarak rulu haline getirin.</li>
<li>Sonra bir ucundan tutup etrafına dolayın. Uç parçasına yumurta sosu sürüp yapıştırın.</li>
<li>Bu şekilde istediğiniz kadar gül böreği hazırladıktan sonra kalan sosu fırça ile üzerlerine sürün.</li>
<li>Çörek otunu serpiştirip 180 derecelik fırında 30 dk. kadar, kısaca üzeri kızarana ve içi pişene kadar pişirin.</li>
</ol>
<b><span style="color: #990000;"><u>Bir kaç Sorum Olacaktı, Diyenlerin Köşesi</u></span></b><br />
<ul>
<li><b><span style="color: #38761d;"><i>"Yazın pırasayı nerden bulacağız?"</i> </span></b>diye sitemler ve dedikodular geliyor kulağıma... Canım bulamazsanız ıspanak kullanın! Olmadı, evinizde peynir de mi yok? İki peynir ez, içine de maydanoz, al sana börek harcı! Neden bu kadar dert ettiniz ki? Ben de biliyorum bu zamanda pırasa bulmak zor. Ama ben buldum.</li>
<li><span style="color: #38761d;"><b><i>"Böreğin atındaki beyazlık nedir?"</i></b></span> diye soruyorsanız, herhalde o gördüğünüz bebek bezi değil, börek bezi! Yani yağlı kağıt. Bu ramazanda tepsi temizlemekten üşendiğimden börekleri bezledim, tepsiye akmasın diye.</li>
<li>Yumurta sosunu hazırlarken eritmiş olduğunuz tereyağını donmayacak şekilde soğutmadan içine yumurta sarısını koyarsanız börek mörek yapmaktan vazgeçin. Tereyağında aksız yumurta sarısı nasıl pişer adlı tarifi artık siz yayınlarsınız.</li>
<li>Duymadım zannetmeyin!<i><span style="color: #38761d;"><b> "Sofranın hali ne, ıslak mı ayol?"</b></span></i> diye düşündünüz değil mi? Doğrudur. Sofrayı serip üzerini nemli bir bez ile silmek ve tozdan arındırmak herkesin aklına gelmez. Ne yapayım bazı yerleri hafif nemli kaldı ama en azından temiz bir sofrada börek yapmanın rahatlığı içindeyim efendim. Ayrıca yufkalar çok taze olduğundan nemini sofraya bıraktı.</li>
<li>Bu börekten sahurda sadece 1 tane yiyebilirsiniz. Fazlasını yasaklıyorum. Geri kalanı ne mi olacak?</li>
<li>Börekleri mümkünse kalaylanmış bir bakır tencerede ya da çelik tencerede üzerine kuru bir bez örterek en az 4-5 gün taze kalmasını sağlayabilirsiniz.</li>
<li>Buzdolabında da saklayabilirsiniz ama sonradan ısıtmak gerekecek. Her zaman söylediğim gibi bu tür yemekleri 2. defa ısıtmak zararlı yağların oluşmasına neden olacaktır. Ama bir tavada ağzı kapalı ve kısık ateşte, altını cozuratmadan 3-4 dk. ısıtmak kafi gelecektir.</li>
<li>Ağzınızın tadı yüreğinizin tadı olsun efendim.</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-19900011516124632882013-07-18T01:07:00.004+03:002013-07-19T01:54:47.657+03:00Nar Şerbetli Kadayıf Tatlısı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimDEwxfOJW85fh5I4xb35GcyAmXKb5a-ETWMOetBvnnKsOAqbO6KjjdOUhRdfPETemjXiNBpz9wO4Nj4qBXWj7Q6mLn9Qc8nXQOhT4lcPnqoqEjmi2MTBX0Cw_bJmtQa10pc05hBewqTeb/s1600/nar+%C5%9Ferbetli+kaday%C4%B1f.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="416" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimDEwxfOJW85fh5I4xb35GcyAmXKb5a-ETWMOetBvnnKsOAqbO6KjjdOUhRdfPETemjXiNBpz9wO4Nj4qBXWj7Q6mLn9Qc8nXQOhT4lcPnqoqEjmi2MTBX0Cw_bJmtQa10pc05hBewqTeb/s640/nar+%C5%9Ferbetli+kaday%C4%B1f.JPG" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Bugün sizlere kadayıf tatlısı tarifi vereceğim. Böyle bir tarife hiç rastlamadım, zannedersem ilk olacak. Ancak bu tarifle yapacağınız kadayıf alışkanlık yapabilir, şimdiden uyarayım. Çıtır çıtır, tereyağlı ve nar şerbeti ile tatlandırılmış olan tatlımızın tarifine hemen geçelim. Az laf, az iş ve sonuç; mükemmel bir kadayıf tatlısı.<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6Jre2ECACFvcEmA6p515f2fKIqZUXrMJH9M0qpD2xwKaKHOx6JP91QmaGqGNxiCY7jI9mMjHbS7rwry_PIEfuqYg1WXNQQG6lzoWvRpfDG2P8EVUTLQgsWF4eN0l_EDjOdacEPi5HGZFY/s1600/%C3%A7i%C4%9F+kaday%C4%B1f.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="219" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6Jre2ECACFvcEmA6p515f2fKIqZUXrMJH9M0qpD2xwKaKHOx6JP91QmaGqGNxiCY7jI9mMjHbS7rwry_PIEfuqYg1WXNQQG6lzoWvRpfDG2P8EVUTLQgsWF4eN0l_EDjOdacEPi5HGZFY/s320/%C3%A7i%C4%9F+kaday%C4%B1f.JPG" width="320" /></a></div>
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Yarım kg. tel kadayıf(çiğ)</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">100 gr. tereyağı</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Ceviz içi</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Kavrulmuş fındık</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">2-3 adet nar</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5OKH4-sUOE2ihUfL_S0o-xhV70a2cBiiXzbziKw0w52LvWjSMiCgm_ldFDNVMlRzrTJx-bzmLT8ydjfo87sCHh636GoAwYSjcje1tpxFBUBM-sXyUvmtCH6ohvSzKj9AIgkCY5k3hp81t/s1600/nar+%C5%9Ferbeti.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="169" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5OKH4-sUOE2ihUfL_S0o-xhV70a2cBiiXzbziKw0w52LvWjSMiCgm_ldFDNVMlRzrTJx-bzmLT8ydjfo87sCHh636GoAwYSjcje1tpxFBUBM-sXyUvmtCH6ohvSzKj9AIgkCY5k3hp81t/s200/nar+%C5%9Ferbeti.JPG" width="200" /></a></div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Şerbet Malzemesi</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #073763;">3 su bardağı su</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #073763;">2 su bardağı şeker</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #073763;">2 su bardağı nar tanesi</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #073763;">Yarım limon suyu</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<br />
<span style="color: #990000;"><b><u>Şerbetin Hazırlanması</u></b></span><br />
<br />
<ol>
<li>Su, şeker ve nar tanelerini en az 20 dk. kısık ateşte kaynatın.</li>
<li>Limon suyunu ilave edip 5 dk. daha kaynatın. </li>
<li>İçindeki kalan nar çekirdeklerini bir süzgeç yardımıyla alın ve soğumaya bırakın.</li>
</ol>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<br />
<ol><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTmE3_1k1LGot3jWORqFFHGSO8QdtB7G-UoojvBPMSA1jCESd7S3G_0cnvjj1K7PZv9xg2EAD6pBu0cHAev2i3waQs1n3dEy91-QMYL-NntTW6HqZ5nsuZK6xXC9GR_fr2wWJ1JO8mkkbl/s1600/S5001267.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="242" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTmE3_1k1LGot3jWORqFFHGSO8QdtB7G-UoojvBPMSA1jCESd7S3G_0cnvjj1K7PZv9xg2EAD6pBu0cHAev2i3waQs1n3dEy91-QMYL-NntTW6HqZ5nsuZK6xXC9GR_fr2wWJ1JO8mkkbl/s320/S5001267.JPG" width="320" /></a>
<li>Kadayıfları fazla sıkıştırmadan ve havalandırarak yağlanmış tepsiye dizin.</li>
<li>Üzerine tereyağı dilimlerini serpiştirin ve 180 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişirin.</li>
<li>Pişmeye yakın dövülmüş ceviz ve fındık tanelerini serpiştirin.</li>
<li>Fırından alın ve 20 dk. soğuması bekleyin.</li>
<li>Ilımış olan şerbeti kadayıfın üzerine gezdirin.</li>
<li>En son olarak nar taneleri ile süsleyerek servis yapın.</li>
</ol>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>"Nar Şerbetli Kadayıf mı Olur? Diyenlere Okuma Yazma Öğretiyoruz"Köşesine Hoşgeldiniz</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li>Neden olmasın? Portakallı ördek oluyor da narlı kadayıf olamaz mı?</li>
<li>Kadayıfları tepsiye dizmeden önce elinizle iyice havalandırın. Eskiden yastık ve yorganlardaki yünler dövülüp havalandırılırdı. Birbirine yapışmış olan yün tabakaları el ile ayrılırdı. Bu işlemin adına <b><span style="color: #274e13;"><i>"yün ditmek" </i></span></b>denirdi. Aynı şekilde kadayıfları yün dider gibi havalandırarak tepsiye dizin. Aksi taktirde üzerinde 2 sene yatılmış yastık gibi kadayıfınız olur. Benden söylemesi.</li>
<li>İllaki ceviz, fındık ile yapmak zorunda değilsiniz. Dövülmüş fıstık da bu tatlıya yakışır. Arzunuza kalmış efendim.</li>
<li>Şu tatlıları ballama ve şerbetleme olayına bir el atayım. Kimsi şerbeti sıcak koy der, kimisi soğuk, biri ılık diğeri sıcak, ötekisi buzlu altı tuzlu vs. Olayın doğrusu şudur.</li>
</ul>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Kadayıf, baklava, şekerpare gibi tatlılar nasıl şerbetlenir?</span></u></b><br />
Kadayıf, baklava, şekerpare gibi üzerine şerbet dökülecek tatlılarda birinci kural;<br />
<br />
<ul>
<li>Şerbet kesinlikle ılık olmalıdır yani oda sıcaklığında</li>
<li>Tatlı malzemesi de ılık olmalıdır.</li>
<li>Kısaca ılığa ılık!</li>
<li>Yok şerbet sıcak olacaksa, kadayıfı soğuk olmalıymış. Yalan!</li>
<li>Şerbet soğuksa kadayıf sıcak olmalıymış. Külliyen yalan. Yok öyle bir şey! Unutun bu mutfak efsanelerini!</li>
<li>Şerbet tepsiye ortasından değil tamamen kenarlarından gezdirilerek dökülür. Bunu da unutmayın!</li>
<li>Bu şekilde hazırlamış olduğunuz tatlıları kesinlikle buzdolabında saklamayın. Fırın içinde ya da serin bir yerde saklayabilirsiniz.</li>
<li>Resimde gördüğümüz o beyazımsı şey nedir diye soruyorsanız, şekil olsun diye üzerine kaymak koyacaktım, baktım evde yok, saatte geç oldu, buzlukta dondurma vardı ben de onu koydum. Ne kadar da dikkatlisiniz canım!</li>
<li>Ağzınız ve yüreğiniz tatlı tatlı olsun diyerek afiyetle kalın efendim.</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-56995583179728533792013-07-17T08:31:00.000+03:002013-07-17T08:32:41.677+03:00Fırında Nefis Köfte<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgan43Yd9UhltAUMfpyhq9Dcml2gGRByv0C-5rKGIfcmg_SZWX9uSL_x8KmW3yz9ZKUmKJQnWkq9emDrONEA9r_ySQOwdEXAqAoOSWVY9VvZXAQyCeDD7Y9Ga0TTO-_7rnYz1h0J6ar0G-C/s1600/f%C4%B1r%C4%B1n-k%C3%B6fte.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="492" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgan43Yd9UhltAUMfpyhq9Dcml2gGRByv0C-5rKGIfcmg_SZWX9uSL_x8KmW3yz9ZKUmKJQnWkq9emDrONEA9r_ySQOwdEXAqAoOSWVY9VvZXAQyCeDD7Y9Ga0TTO-_7rnYz1h0J6ar0G-C/s640/f%C4%B1r%C4%B1n-k%C3%B6fte.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
Ramazan ayında insanın canı neler çekiyor neler. Ben bile eti çok fazla sevmeme rağmen canım özellikle köfte çekti. Elbette eskiden annelerimizin yaptığı kuru köfte ve patatesin tadını şimdi bulamıyoruz. Nedeni de eskisi gibi organik et ve patatesin şimdilerde yaygın olmaması. O zamanlarda ovada, bahçelerde yayılan hayvanlar sadece ot, çiçek yiyordu ve etler günlük kesilir, sadece kasaplarda satılırdı. Şimdi ise marketlerde hazır yemle beslenen hayvanların ya da Güney Amerika'dan/Avustralya'dan<b><span style="color: #cc0000;"> ithal ettiğimiz gelinlerimizin</span></b>(Angus, Şarole, Limuzin vs.) etlerine mahkumuz. Anadolu'da yaşayanlar büyük şehirlere nazaran daha şanslı tabiiki...<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<div>
Neyse fazla ağlamadan ve sızlanmadan bugünkü tarifime geçeyim. Başrolde köfte, sahnesi ise fırın. Yine bildiğiniz sıradan fırın köfte tarifi değil, tamamen hafif ve lezzetli bir yemek tarifi olacak. Kuralımız neydi bir hatırlayalım. <b><i><span style="color: #38761d;">"Dediklerimi yapın yeter!"</span></i></b> Ne eksik ne de fazla! Zaten fazlasını "Siz Sormadan Ben Söyleyeyim" köşemizde açıkça yazıyorum ama bu köşeyi okumayanlar zahmet edip boşuna tarifini verdiğim yemeği yapmasınlar. Ondan sonra <b><i><span style="color: #38761d;">"Ay olmadı, vay oldu, kedi kaçtı, inek içti, yemek yandı, kül oldu!" </span></i></b>diye sızlanmasınlar.<br />
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #38761d;"><i>"Bırak gevezeliği Ayhan, vereceksen ver tarifini de işimize bakalım."</i></span></b> diyenleri saygı ve sevgiyle kucaklayarak hadi bakalım mutfağa...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Köfte Malzemesi</u></span></b></div>
<div>
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-MNvtdmeJJ04/UeX1Hi3CJuI/AAAAAAAAFBs/FrqAwwLf6k0/s1600/f%C4%B1r%C4%B1nda+k%C3%B6fte.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="322" src="http://1.bp.blogspot.com/-MNvtdmeJJ04/UeX1Hi3CJuI/AAAAAAAAFBs/FrqAwwLf6k0/s400/f%C4%B1r%C4%B1nda+k%C3%B6fte.jpg" width="400" /></a><b><i><span style="color: #783f04;">1/2 kg. dana kıyma</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">2-3 dilim bayat ekmek içi</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">1 orta boy soğan</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">1 çay kaşığı karabiber(silme)</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">1 çay kaşığı kimyon</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">1 çay kaşığı yenibahar</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">1 çay kaşığı kekik</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">1 çay kaşığı tuz</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">10 dal maydanoz</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">3 diş sarımsak</span></i></b></div>
<div>
<b><i><span style="color: #783f04;">1 adet yumurta</span></i></b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><u><span style="color: #990000;">Fırın Malzemesi</span></u></b></div>
<div>
<span style="color: #0c343d;"><i><b>2 adet orta boy patates</b></i></span></div>
<div>
<span style="color: #0c343d;"><i><b>2 adet orta boy domates</b></i></span></div>
<div>
<span style="color: #0c343d;"><i><b>8-10 adet yeşil köy biberi</b></i></span></div>
<div>
<span style="color: #0c343d;"><i><b>2 adet orta boy soğan</b></i></span></div>
<div>
<span style="color: #0c343d;"><i><b>10 dal maydanoz</b></i></span></div>
<div>
<span style="color: #0c343d;"><i><b>5 diş sarımsak</b></i></span></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Sos Malzemesi</u></span></b></div>
<div>
<span style="color: #783f04;"><b><i>1 yemek kaşığı tereyağ</i></b></span></div>
<div>
<span style="color: #783f04;"><b><i>1 adet domates rendesi</i></b></span></div>
<div>
<span style="color: #783f04;"><b><i>1 tatlı kaşığı biber salçası</i></b></span></div>
<div>
<span style="color: #783f04;"><b><i>1 su bardağı kaynar su</i></b></span></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Köftenin Hazırlanışı</u></span></b></div>
<div>
<br />
<ol>
<li>Ekmek içlerini suda ıslatıp, elinizle sıkarak ufalayın.</li>
<li>Soğanı ve sarımsakları rendenin ince tarafında rendeleyin.</li>
<li>İnce kıyılmış maydanozları ve diğer baharatları ilave edin.</li>
<li>En son yumurtayı ilave ederek bir el çırpıcısı ile bütün malzemeleri iyice karıştırın.</li>
<li>Kıymayı ilave edip sadece 3 dakika daha yoğurduktan sonra buzdolabında en az 3-4 saat dinlendirin.</li>
<li>Daha sonra köfteye istenilen büyüklükte el ile şekil verin ve tekrardan buzdolabına kaldırın.</li>
<li>En az 2 saat daha dinlendirin. Şimdilik köftemiz hazır.</li>
</ol>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Fırın Malzemelerinin Hazırlanması</u></span></b></div>
<div>
<br />
<ol>
<li>Bunun tarifini vermeye gerek var mı? Alt tarafı yıkayıp, doğrayacaksınız ve hazır edeceksiniz. Ama neyse, vereyim tarifi...</li>
<li>Patatesleri ve domatesleri yuvarlak şekilde ve kurşun kalem kalınlığında kesip hazır edin.</li>
<li>Soğanları diklemesine 8'e bölün.</li>
<li>Sarımsakların kabuğunu soyarsınız herhalde.</li>
</ol>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Sosun Hazırlanması</u></span></b></div>
<div>
<br />
<ul>
<li>Tereyağında domates rendesini, salçayı ve suyu 5 dk. kısık ateşte pişirin yeter.</li>
</ul>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Yapılışı</u></span></b></div>
<div>
<br />
<ol>
<li>Köfteleri bir tepsiye aralıklı dizin. Aralarına patatesleri yerleştirin. Üzerine biberleri, soğanları, sarımsakları ve domatesleri dizin.</li>
<li>Hazırladığınız sosu üzerine gezdirerek 180 dereceye ayarlanmış fırında 30-40 dk. kadar pişirin.</li>
<li>Piştikten sonra maydanoz yapraklarını üzerine serpiştirip 3-5 dk. dinlendirin.</li>
<li>Bitti, bu kadar! Tabağa da ben mi koyayım, ben mi servis yapayım? Artık o kadarınız da siz yapın! Yanına pilav mı koyarsınız, makarna mı onu bunu bilmem. Size kalmış efendim.</li>
</ol>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #990000;"><u>Geldik Can Alıcı "Siz Sormadan Rahat Edemezsiniz" adlı köşemize...</u></span></b></div>
<div>
<br />
<ul>
<li>Öncelikle her zaman atladığımız bir konuyu gündeme getireceğim. Köfte yapmadan önce<a href="http://geldeyeme.blogspot.com/2013/07/kyma-nasl-secilir-nasl-cektirilir.html" target="_blank"> <b><span style="color: blue;">kıyma nasıl alınır, Nasıl çektirilir </span></b></a>adlı yazımı lütfen okuyun.</li>
<li>Köfte harcı için baharat seçimini sizlere bırakıyorum. Kimisi yenibaharı, kimisi kimyonu sevmez. İsterseniz hazır köfte baharatı da kullanabilirsiniz ama hiç tavsiye etmiyorum. Ana malzeme olarak sarımsak, soğan, karabiber ve maydanozdan vazgeçmeyin. Bu şekliyle hazırlanan köfteler daha sade ve daha et tadındadır.</li>
<li>Köfte yaparken-şimdi moda oldu ya- içine galete unu, hazır höfte harcı falan koymak. Ee tabi işinize geliyor değil mi? Bayat ekmek bul, ekmeği ıslat, küçük küçük ufala... Zor tabi ki, hele de köfte içinde nohut büyüklüğünde beyaz ekmek kalıntısı kalacaksa. Yahu eskiden galeta unu mu vardı, hazır paket 1-2 liralık köfte harcı mı vardı? Bırakın bu işleri lütfen! O köfte harçlarının içinde neler var siz biliyor musunuz? Oturun ve köfte harcınızı evde doğal yollardan hazırlayın.</li>
<li>Ekmek içi kullanmadan da köfteyi hazırlayabilirsiniz. Ama biraz sert olabilir.</li>
<li>Sevenleri varsa köfte harcına 1 avuç kaşar rendeleyebilir.</li>
<li>Bu arada köftenin içine kattığımız yumurta artık mutfak efsanesi haline gelen "kıyma birbirine tutkal gibi yapışsın, tutucu olur, dağılmaz." diye değil sadece güzel kızarsın ve tat versin diyedir. Kullanmasanız da olur.</li>
<li>Köfteyi elle şekillendirirken bazı hanımlar ele yapışmasın diye sıvı yağ kullanırlar. Tavsiye etmiyorum. Sadece elinizi ara sıra su ile ıslatın. Ancak bu şekilde hazırladığınız köfteleri buzdolabında yeteri kadar dinlendirmezseniz özellikle tavada veya fırında pişerken suyunu köpüklü bir şekilde salacak ve köfte pişerken kenarlarında kabuksu tabaka oluşacaktır. Sadece ızgara yaparken ideal olacaktır. Bu nedenle aklınızda bulunsun, kesinlikle köfteyi dinlendirmeden tavada pişirmeye kalkmayın. Köfteniz sıcağı görünce şişip, tombul hale geleceğinden diğer yüzünün sadece ortası tavaya değecektir. Üzerine kaşık bastırsanız dahi köftenizden sular yayılacak, daha da berbat olacaktır. Zaten başınıza kesin gelmiştir:)</li>
<li>Kimileri patatesleri ve köfteleri fırına koymadan önce tavada kızartır. Pek önermiyorum. Zira bu şekilde ikinci defa pişecek olan gıdalarda insan vücudu için çok zararlı olan trans yağ oluşacaktır. Ama kızgın bir tavada sadece 1 dk. köfteleri mühürleyebilirsiniz.</li>
<li>Sos ölçüsü bu malzemeler için yeterli miktardadır. Ama fırınınız nasıl bilemiyorum ama bazen bu sosyeterli olmayabilir ve köfteniz kupkuru kalabilir. Bu nedenle köfteyi fırına attıktan 20 dk. sonra bir bakın. eğer suyunu çekmiş ve hala pişmemişse 1-2 çay bardağı kaynar su ilave edebilirsiniz. </li>
<li>Tereyağı tadından hoşlanmayanlar zeytinyağı kullanabilir, ya da hiç koymayabilir. Zevkinize kalmış.</li>
<li>Son söz olarak; bu detaylı tarife, her damağa hitap edecek şekilde anlatılan alternatif tüh noktalarına rağmen "Ben bunu yapamam,beceremem!" diyen hazırcı hanımlar;hala fırın köfteyi evde pişiremiyorsanız ben daha bi şey söylemiyorum. Bu arada, eğer sevmiyorsanız diyecek bir şeyim yok.</li>
<li>Sağlıkla, ağzınızın tadıyla bir de afiyetle kalın efendim.</li>
</ul>
</div>
<div>
<br /></div>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-1735322177293753682013-07-17T02:14:00.001+03:002013-07-17T02:33:08.252+03:00Kıyma Nasıl Seçilir, Nasıl Çektirilir?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhalRuWQeDrGYD7VtsHdnSsKcTbeRi0TP4ydC7FBtZ0847mXhAC6rgmODcBQOM-VrajsxgrmZO-H-x9uZCJDfe2QJF2KL5NxZ-3e3EUvkdp2Ic8ovs-Ntg0-sjm2yMQPZkuzErMZMw2Oe5M/s1600/k%C4%B1yma+nas%C4%B1l+%C3%A7ektirilir.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="452" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhalRuWQeDrGYD7VtsHdnSsKcTbeRi0TP4ydC7FBtZ0847mXhAC6rgmODcBQOM-VrajsxgrmZO-H-x9uZCJDfe2QJF2KL5NxZ-3e3EUvkdp2Ic8ovs-Ntg0-sjm2yMQPZkuzErMZMw2Oe5M/s640/k%C4%B1yma+nas%C4%B1l+%C3%A7ektirilir.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
Köftesinden, yumurtalısına, karnıyarıktan, İzmir'ine, ekşilisinden kadınbuduna, mantısından böreğine Türk mutfağının vazgeçilmezlerin olan kıymaya nedense gereken önemi göstermiyoruz. Daha çok marketlerde yaygın olduğu şekliyle hazır çekilmiş olandan alıyor ve kullanıyoruz. İçinde ne var ne yok maalesef bilmiyoruz. Oysa kıyma almak ve hazırlatmak bu zamanda dikkat ve özen ister. Eskiden böyle değildi. Etler günlük kesilir ve 1 gün dinlendirildikten sonra kasaplarda yerini alırdı. Hazır çekilmiş kıyma diye bir şey yoktu. Hele yağsız kıyma denen bir şey yoktu, sadece diyet yapanların tercihiydi. Kıyma çektirirken insanlar kasaba "<b><i><span style="color: #38761d;">Ordan bana 1 kilo kıyma, yağlısından olsun." </span></i></b>derdi. Yağsız et satan kasabı resmen döverlerdi. Şaka yapmıyorum. Tabi ki dediğim bu zamanlarda etin sahibi olan hayvanlar özgür gezen ve dağda çayırda otlanan hayvanlardı. Büyük şehirlerde bu tür et bulmaz artık zor. Ancak yine de kıyma alırken nelere dikkat etmek gerektiğini sizlere kısaca anlatayım.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Kıymanın Püf Noktaları</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Kıymayı mümkünse hazır değil, dana döşünden orta yağlısından alıp sadece 1 kere çektirin.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Eğer yaptırabiliyorsanız satırla eti doğrattırın. Bazı yerlerde adına satır kıyma derler. Ama çoğu kasap bununla uğraşmak istemez.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Eti ne kadar çok makineden çektirirseniz et ezilir, yanar ve bulamaç hale gelir.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Biraz daha yumuşak ve kuzu-koyun tadını sevenler; yarım kilo kıyma için 400 gr. dana,100 gr. kuzu eti çektirebilir. Dediğim gibi sadece 1 kez çektirin.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Ama yok, kasaplar ve et reyonu görevlileri sanki bir marifetmiş gibi eti 2-3 defa makineden geçiriyorlar. Sorsanız çiğ köfte yapacağız. Asla buna aldanmayın ve müsaade etmeyin! Zira makine içinde bir önceden kalan eti de size kakalıyorlar haberiniz olsun.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Bu nedenle eti makineye koydurmadan önce boş çalıştırtın ve içinde kalan eti kenara aldırtın.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Ama yok, siz şimdi utanır sıkılırsınız, ayıp olur diye. Oysa bu sizin en doğal tüketici hakkınızdır. Sakın unutmayın. eğer size kızacak olanlar varsa bana haber verin, bi de ben gideyim o kasaba, markete...</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Aldığınız kıymayı hemen değerlendirecekseniz buzdolabına koymadan kullanabilirsiniz. Ama 3-4 saat sonra kullanacaksanız buzdolabında saklamanız gerekmektedir.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Kullanmaya başlamadan önce kıymayı tahta bir çatal ya da kaşıkla ezmeden havalandırın. Altını üstüne getirin, tanelerine ayırın, tıpkı erişte makarnayı ayırır gibi. Bu sayede kıymanız salya sümük olmaz ve ağzınızda etin tadını alırsınız.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Eğer köfte yapacaksanız yoğurduğunuz kıymayı aynı ekmek hamuru gibi yuvarlayın, üzerini nemli bir bez ile örtüp buzdolabında en az 3-4 saat dinlendirin. Rengi kırmızıdan birazcık süt kahvesine dönecektir, panik yapmayın.</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Artık afiyetle kıymanızı değerlendirebilirsiniz.</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<br />
Burada anlattığım şekliyle kıyma aldıysanız birazdan enfes bir fırın köfte tarifimiz geliyor.<br />
Sağlıkla ve afiyetle kalın.Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-58338149789994447692013-07-15T01:05:00.000+03:002013-07-19T00:54:29.787+03:00Mükemmel Bir Çay Demlemenin Sırları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH2cFVxc0yUl1MsPhVvPtQ0LKzxaIbXSlRVyLIDyBO8S1GjEgIhT9ILyOO7yl5GoN66DmxarEZeswrjuz6ktlUDbvlk-29vs5lokJNiUN6feYTLdNJ3Cw1RQhq_F391HsRefzqiXfxklsO/s1600/%C3%A7ay+demlemenin+s%C4%B1rlar%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH2cFVxc0yUl1MsPhVvPtQ0LKzxaIbXSlRVyLIDyBO8S1GjEgIhT9ILyOO7yl5GoN66DmxarEZeswrjuz6ktlUDbvlk-29vs5lokJNiUN6feYTLdNJ3Cw1RQhq_F391HsRefzqiXfxklsO/s640/%C3%A7ay+demlemenin+s%C4%B1rlar%C4%B1.JPG" width="638" /></a></div>
<br />
“Milli içkimiz ayran” diyenlere karşı <a href="http://www.ayhandemiral.com/milli-ickimiz-alkollu-ayran/" target="_blank">asıl içeceğimizin çay ve rakı </a>olduğunu yazmıştım. Geldeyeme bloğunda rakının tarifini veremeyeceğime
göre çayın tarifini verebilirim. <i><b><span style="color: #38761d;">“Çayın tarifi mi olur, alt tarafı çay.”</span></b></i>
demeden önce bir düşünün. Herkes çay demler ama birileri gerçekten çay demler.
Ülkemizde en çok tüketilmesine rağmen maalesef çay demlemesini bilmiyoruz.
Çayın içine kaynar suyu koyup bardağa da 2 kesme şeker atınca çay içtiğimizi
zannediyoruz. Elbette çayın tadını etkileyen kaynatma suyu, demliği ve çay türü
gibi faktörler var ancak işin püf noktasını bilirseniz ağız tadıyla mükemmel
bir çay keyfi yaşamanız mümkün. Hele de çay tiryakisi iseniz.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<div class="MsoNormal">
<b><span style="color: #990000;"><u>Malzemeler</u></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: #783f04;"><b>Çay, su, demlik</b></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="color: #990000;"><u>Çayın tadını etkileyen unsurlar</u></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<ul>
<li>Öncelikle çay suyunuzun dağ ya da kaynak suyu olması en
idealidir. Canım nerden bulacağız şimdi dağ suyunu diyorsanız ki haklısınız, o
zaman temiz içme suyunu kullanmaktan başka çareniz yok. Kireçli, klorlu çeşme suyu kullanmamaya özen
gösterin.</li>
<li>Porselen demlikte çayın tadı daha güzel olur. Ancak illaki
porselen demlik şart değil. Cam ya da çelik çaydanlıkta da güzel çay
demleyebilirsiniz. Ancak bunun da kuralları var.</li>
<li>Çay seçimi size kalmış. Geleneksel Karadeniz çayını tercih
edenler olduğu gibi, siyah çayı, çay çiçeğini, tomurcuklusunu, bergamotlusunu vs.
tercih edenler de olabilir. Burası sizin damak zevkinize kalmış. Ama benim elde
ettiğim bir karışımı istiyorsanız tarifi şöyle.</li>
</ul>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="color: #783f04;"><b><u>Ayhan’ın Harman Çayı</u></b></span></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<ul>
<li>1 kg. siyah çay</li>
<li>200 gr. çay çiçeği</li>
<li>50 gr. Tomurcuk çay</li>
</ul>
<br />
<div class="MsoNormal">
Bunları karıştırarak harmanlıyorum. Ancak işin püf noktası
şu; bu karışımı ince bir elekten geçirerek tozlarından arındırıyorum</div>
<div class="MsoNormal">
. </div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: #990000;"><b><u>Çayın bardak ölçüsü</u></b></span></div>
<div class="MsoNormal">
Genelde 1 çay bardağı çay için 1 çay kaşığı çayı ölçü olarak
verirler. Ama benim vereceğim ölçü 10’a 8.</div>
<div class="MsoNormal">
Yani 10 bardaklık çay için 8 çay kaşığı çay. 20 bardak için
16 çay kaşığı çay.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: #990000;"><b><u>Yapılışı(10 bardaklık)</u></b></span></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<ol>
<li>Öncelikle suyu kaynatın ve bir köşeye alın.</li>
<li>Demlik altı çaydanlığa yeteri kadar soğuk su koyun ve boş
demliği üzerine oturtun.</li>
<li>Su kaynamaya yakın bir köşeye ayırdığınız suyu demliğe
dökün(10 çay bardağı su)</li>
<li>Üzerine 8 çay kaşığı çayı koyun ve ağzını kapatarak,
sallamadan çaydanlığın üzerine koyun.</li>
<li>Ocağın altını kısın ve yaklaşık 15 dk. demlenmeye bırakın.</li>
<li>Çayınızı arzunuza göre sulandırarak afiyetle için.</li>
</ol>
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span style="color: #990000;"><u>“İmamın abdest suyu gibi çay demleyenlere 2 çift lafım var”
köşesi</u></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<ul>
<li>Çay karışımını neden elekten geçiriyorum biliyor musunuz?
Tozunu atmak için! Ama elekte fazla sallarsanız çayın yarısı gider haberiniz
olsun.</li>
<li>Dikkat ettiyseniz demliğe herkesin yaptığı gibi önce çayı
sonra suyu ilave etmedim. Suyun üzerine bırakılan çay yavaş yavaş demini suya
bırakacaktır. Tıpkı damıtılan içkiler gibi. Ağır ağır o koyu kırmızılığı berrak
suyun içine doğru akıtacaktır.</li>
<li>Demleme süresince ara sıra ocağın altını kapatabilirsiniz,
eğer çay çökmemişse.</li>
<li>Bu suretle 15 dk. beklerseniz demliğin kapağını açtığınızda üzerinde
bir tane dahi çay tanesi göremezsiniz. Alayı dibe çökmüş olacaktır. Bu durunda süzgece
bile ihtiyacınız kalmayacaktır.</li>
<li>Eğer önce çayı sonra suyu ilave edecekseniz çayınız daha
çabuk olur. Ancak şunlara dikkat etmeniz gerekmektedir;</li>
<li>Suyu çayın üzerine boca etmeden ve sadece demliğin bir
kanarından yavaşça doldurun. Çaya duş aldırmayın. </li>
<li>Çayı nasıl demlerseniz demleyin kesinlikle demliğinizi
deterjanla yıkamayın. Bol suda yıkayın. İçi kararmışsa limon ya da sirkeden
yardım alın. Eskiden limon ve bildiğimiz odun külüyle demlik içleri yıkanırdı. Nerde
öyle doğal temizlik şimdi!</li>
<li>Çayı bardağa koymadan önce bardağı iç dış kaynar suyla bir
haşlayın. Ayrıca çay bardağınızı önceden bol suyla güzelce durulayın, deterjan
tadı bi gitsin.</li>
<li>Kimisi demi daha iyi çıksın diye demliğe 1-2 kesme şeker
atıyor. Ben bunlara söyleyecek bir laf bulamıyorum. Bunlar yakında çayın içine
kırmızı gıda boyası da atar.</li>
<li>Elinizdeki su klorlu, kireçli ise hemen üzülmeyin, onun da
çaresi var. Akşamdan yeteri kadar 10-15 dk. kaynatın ve bir tencereye koyun.
Üzerini hava alacak şekilde bir tülbentle örtüp 1 gün dinlendirin. Ertesi gün
kepçe yardımıyla suyu fazla sarsmadan çay için gerekli olan suyu çaydanlığa
alın. Fazla sarsmayın diyoruz çünkü bütün klorun uçtuğunu ve kirecin dibe
çökmüş olduğunu göreceksiniz. Suyu kireçten arındırmanın yolu kaynatıp
dinlendirmektir.</li>
<li>"Ben 5 bardaklık çay demleyeceğim, ölçüsü nedir diye soran varsa; Siz 5 su bardağı çay ilave edin, olmadı dışarda çay için!</li>
<li>Diyeceksiniz ki “Yahu alt tarafı bir çay tarifi
vereceksiniz, 1 saat oldu tarif bitmedi mi?” Bitti, bitti meraklanmayın ama
burada paşa çayı tarifi vermiyoruz. Okumaktan sıkılan varsa gitsin paşa çayı
içsin. Adam gibi ağız tadıyla çay içmek isteyenler dediklerimi yapın, bana dua
edeceksiniz.</li>
<li>Not: Ramazan ayında insanın canı çay çekiyor ama yemekten
hemen sonra çay içmeyin. 1 saat sonrasına randevu verin.</li>
<li>Afiyetler olsun, dumanı üzerinde mis çayınız benden size
hedaye olsun…</li>
</ul>
<br />Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-65628420687634150162013-07-11T06:06:00.000+03:002013-07-11T06:06:00.796+03:00Kirazlı ve Etli Biber Dolması<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwsL95fFuN-BTc5-MHrRJP0yRoWkdURrnRK1WN8tTiKqeAHzKVKG_mQy4oz3Rsv0Z1A2MAQH7hqZaOI8YJBda1u2hj0lQmpJY0drX4g7pkEqD8HwORZ7rtM5M_lfMiMWoMUUETwW7jOLqq/s1600/kirazl%C4%B1-etli-+biber-dolmas%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwsL95fFuN-BTc5-MHrRJP0yRoWkdURrnRK1WN8tTiKqeAHzKVKG_mQy4oz3Rsv0Z1A2MAQH7hqZaOI8YJBda1u2hj0lQmpJY0drX4g7pkEqD8HwORZ7rtM5M_lfMiMWoMUUETwW7jOLqq/s640/kirazl%C4%B1-etli-+biber-dolmas%C4%B1.JPG" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Biber dolmasının zeytinyağlısı da etlisi de muhteşem olur. Sevmeyen hemen hemen yok gibidir. Hele ki şimdi Ramazan, insanın canı çekmez mi? Bu sefer değişik bir biber dolması yapayım dedim ve ortaya süper bir şey çıktı. İsim de bulamadım. Adına kirazlı mirazlı bir ad takıştırdım. Yiyenler çok beğendi. Tat olarak Hatay, İskenderun yöresinin kuru biber dolmalarına benzese de değişik ve güzel bir tadı oldu. Sıra sizlerin yorumunda.<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Malzemeler</u></span></b><br />
<ul><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc4YH4C0QFRsRlbpb6Bc1qN3UCMwM_afJ0zouMIJGWeyXIgbIzKrXneHs0Z68VziFXOpUSlZGKGsp_R5wdB3TfcNJeGyzaOqPk1RhPMjNUzk6PMh4l7EO1aOKhQ_MZdY6bIOaCA-mlwDRb/s1600/kirazl%C4%B1+biber+dolmas%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc4YH4C0QFRsRlbpb6Bc1qN3UCMwM_afJ0zouMIJGWeyXIgbIzKrXneHs0Z68VziFXOpUSlZGKGsp_R5wdB3TfcNJeGyzaOqPk1RhPMjNUzk6PMh4l7EO1aOKhQ_MZdY6bIOaCA-mlwDRb/s320/kirazl%C4%B1+biber+dolmas%C4%B1.JPG" width="320" /></a>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 kg. dolmalık yeşil biber</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 adet domates</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1-2 adet kuru kırmızı biber</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Taze kiraz taneleri</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Dereotu</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1,5 su bardağı su</span></i></b></li>
</ul>
<b><u>Harç-1</u></b><br />
<ul>
<li><span style="color: #783f04;"><i>250 gr. dana kıyma</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>1 orta boy soğan</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>4 diş sarımsak</i></span></li>
</ul>
<b><u>Harç-2</u></b><br />
<ul>
<li><span style="color: #783f04;"><i>1 su bardağı pirinç</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>Yarım çay bardağı sıvıyağ</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>10-15 dal maydanoz</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>5 dal taze nane</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>1 çorba kaşığı biber salçası</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>1 tatlı kaşığı nar ekşisi</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>1 çay kaşığı karabiber</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>1 çay kaşığı sumak</i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i>1 çay kaşığı tuz</i></span></li>
</ul>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Yapılışı</u></span></b><br />
<ol>
<li>Biberleri yıkayıp içini temizleyin. Dolduracak halde bırakın.</li>
<li>Soğanları ince doğradıktan sonra sarımsaklarla beraber kıymayı 2-3 dk. kısık ateşte pişirin. Harç-1</li>
<li>Daha sonra içine Harç-2 malzemelerini katıp iyice karıştırın.</li>
<li>Karışımı biberlerin içine doldurup üzerine çekirdeği alınmış kiraz taneleri ve dilimlenmiş domatesleri dizin.</li>
<li>Tencereye bir sıra olacak şekilde dizdikten sonra suyunu ilave edip 30 dk. kadar kısık ateşte pişirin.</li>
<li>Piştikten sonra dereotu ilave edip kapağını kapatarak 10 dk. demlenmeye bırakın.</li>
<li>İster sade ister yoğurt ile servis yapın.</li>
</ol>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Kafamız Karıştı Deyip Soru Sormadan Edemeyenlerin Köşesine Hoşgeldiniz!!!</span></u></b><br />
<ul>
<li>Kıymayı çiğden koyanlar var. Ama böylesi daha taneli oluyor. Dolma içinde kırmızı kıyma rengi pek hoş durmuyor.</li>
<li>Maydanoz ve naneleri incecik kıymanız gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırsam.</li>
<li>Pirinci bir kaç kez yıkayıp süzdükten sonra en son harcın içine katın. Böylelikle dolma içindeki pirinç tane tane kalıyor, çamur vaziyetleri olmuyor.</li>
<li>Hala anlayamadığım bir durum var. Çoğu dolma ve sarma tariflerinde pirinci önceden pişiriyorlar. Kadınların çoğu da pirinci biraz haşlıyor. Allah Allah! Yahu pilav yaparken 10 dakikada pişen bu pirinç, süre verdiğiniz 30- 40 dakikada pişemiyor mu? Biberin içine sığındığından dolayı içine su mu giremiyor? Yapmayın böyle!</li>
<li>Harcı biberin içine parmağınızla yün çuvalı deper gibi sıkıştırmayın. doldurdukça elinizle sallayın, harç biber içinde kendisine rahat bir yer bulacaktır. </li>
<li>Biberleri ağzından taşacak şekilde değil bir parmak boşluk kalacak şekilde doldurun.</li>
<li>Diyeceksiniz ki "Verdiğiniz tarifin klasik etli dolmadan ne farkı var?" Var efendim! İçinin harcında biraz değişiklik yapıp üzerine kiraz taneleri koydum. Canım siz de elma, erik vs. koyun. Olmaz mı?</li>
<li>"Kuru biberleri unuttunuz ve ayrıca resimin ortasındaki domates de nedir?" diye soracak olursanız; Kuru biberleri dolma pişerken üzerine bıraktım renk ve tat versin diye.</li>
<li>Domatese gelince, dolmalık biberin bir tanesi doldururken yarıldı ve bir doldurumluk harç kaldı.Tencerede biberler pişerken sağa sola yatmasın diye ortasına bir tane de domates sıkıştırıverdim destek olsun diye. Kötü mü yapmışım yani...</li>
<li>Dedikodu köşemiz sona ererken afiyetler olsun efendim.</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-8433444062070972752013-07-10T05:41:00.000+03:002013-07-10T05:41:01.784+03:00Evde Ramazan Pidesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmo5ooz-o7fD9MQ1eommZt5pG-fuD_K75PRUkrzZe97po2Y39w4Ca53hacArat8GH99xcyo-GxcXcoQlTrYmHwpFraWG27DkSd7Rqhokzc59UxydLHEE1ycnmTsGnYgBrlpzgq7H7WXkWM/s1600/evde+ramazan+pidesi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmo5ooz-o7fD9MQ1eommZt5pG-fuD_K75PRUkrzZe97po2Y39w4Ca53hacArat8GH99xcyo-GxcXcoQlTrYmHwpFraWG27DkSd7Rqhokzc59UxydLHEE1ycnmTsGnYgBrlpzgq7H7WXkWM/s640/evde+ramazan+pidesi.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
Ramazan deyince akla gelen ilk şey pidedir. Eskiden taş fırınlarda odun ateşiyle pişen, katışıksız un ve temiz suyla yapılan pidelerin tadına doyum olmazdı. Evden yumurta götürüp fırıncıya verirdik, pidenin üzerine kırsın diye. Çocukluğumuzdaki o tadı hala bulamıyoruz. Ama alışkanlıktan yine de İstanbul fırınlarının kapısını pide diye aşındırıyoruz. Ama şimdiki pideler eskisi gibi saf değil. Çeşme suyu, sanayi tuzu ve en düşük kalite un kullanılarak yapılmaktadır. İyi pide yapan yerler ise çok az. Ancak Anadolu'da bulabilirsiniz.<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
Bugünkü tarifimiz Ramazan pidesi... Evde olur mu demeyin? Oluyor hem de çok kolay! Tadı daha çok pastane pidesini andıran fısır fısır bir pide istiyorsanız geçelim tarifimize.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh58-LPDu30WtOrNcDg-4KFf3nP2FL33MrOrpMYfMp0Ody3tDkVY604IZ5rWfETKoGOV5Hx7yohcSE9hc8CG5rLEG-iuJ9eCyx05wbFlHZc78PZQMjfu1_1kfNKQW_yUKaX_gNevdpOMTiL/s1600/pide+hamuru.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="171" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh58-LPDu30WtOrNcDg-4KFf3nP2FL33MrOrpMYfMp0Ody3tDkVY604IZ5rWfETKoGOV5Hx7yohcSE9hc8CG5rLEG-iuJ9eCyx05wbFlHZc78PZQMjfu1_1kfNKQW_yUKaX_gNevdpOMTiL/s200/pide+hamuru.JPG" width="200" /></a><b><span style="color: #990000;"><u>Malzemeler</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">3 su bardağı un</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 su bardağı süt</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">2 çorba kaşığı yoğurt</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">2 çorba kaşığı zeytinyağı</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 paket kuru maya</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 silme tatlı kaşığı tuz</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">Aldığı kadar ılık su</span></b></i></li>
</ul>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEhmRzV_jXbXMu0Hq-2sE5bsXD8t5dMcKtPZCyiWaz4pVnf5Al0ikUofVc_Re5R4nGEZfTNr32HyQ5QE8R33PA4IZcKnbdT22MVJ6ukgfHo_xewtFHKejbwC5hxE8-30YZmLNxNhIRHplR/s1600/pide+hamuru-1.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEhmRzV_jXbXMu0Hq-2sE5bsXD8t5dMcKtPZCyiWaz4pVnf5Al0ikUofVc_Re5R4nGEZfTNr32HyQ5QE8R33PA4IZcKnbdT22MVJ6ukgfHo_xewtFHKejbwC5hxE8-30YZmLNxNhIRHplR/s400/pide+hamuru-1.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<b><u>Altı için</u></b><br />
1 silme çorba kaşığı irmik<br />
1 silme çorba kaşığı mısır unu<br />
1 tatlı kaşığı sıvı yağ<br />
<br />
<u><b>Üstü için</b></u><br />
1 adet yumurta sarısı<br />
1 çorba kaşığı yoğurt<br />
Susam, çörek otu<br />
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<br />
<ol>
<li>Tüm malzemeleri karıştırın ve aldığı kadar ılık suyla 10 dk. yoğurun.</li>
<li>Hamur ele yapışmayacak şekilde yumuşak olmalı.</li>
<li>Üzerine nemli bir bez örtüp 1-2 saat dinlendirin.</li>
<li>Tekrardan 5 dk. daha yoğurun ve 1 saat dinlendirin.</li>
<li>Bu arada tepsiyi tereyağı ile yağlayın ve üzerine irmik ve mısır ununu serpin.</li>
<li>Hamuru el ile biraz açıp tepsiye yayarak resimde görüldüğü gibi şekil verin.</li>
<li>Üzerine yumurta sarısı ile çırpılmış yoğurdu sürün ve arzunuza göre susam, çörek otu serpin</li>
<li>180 dereceye ayarlanmış fırında 15-20 dk. pişirin.</li>
</ol>
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKRhyznaMxm_nwjDURL_1HgLesfAvHyZGH7pqcocrMd5reK-Hr8tvaEvBt5INskCGvtWv61JBD3FqiU7WvNYyyModNHudIr9i08zSZDAU2zKVNJteSnUPfmPk6V2VzAuMnmka8-ul_wC2v/s1600/ramazan+pidesi-1.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKRhyznaMxm_nwjDURL_1HgLesfAvHyZGH7pqcocrMd5reK-Hr8tvaEvBt5INskCGvtWv61JBD3FqiU7WvNYyyModNHudIr9i08zSZDAU2zKVNJteSnUPfmPk6V2VzAuMnmka8-ul_wC2v/s320/ramazan+pidesi-1.JPG" width="320" /></a><br />
<b><u><span style="color: #990000;">Siz Sormadan Ben Başlayayım İşin İnceliklerini Anlatmaya</span></u></b><br />
<br />
<ul>
<li>Buradaki hamur ölçüsü büyük tepsi içindir. 2 tane pide çıkarabilirsiniz. </li>
<li>Şimdi gramaj, tepsi çapı ölçüsü vermeye kalksam işin içinden çıkamayız. Göz kararı diye bir şey ver değil mi? Tepsiye koyacağınız hamurun kalınlığı en fazla 2 parmak olmalıdır. Ona göre pardon tepsinize göre artık siz ayarlayın. Ben nerden bileyim evinizdeki tepsinizin ölçüsünü. Büyükse sorun yok! Ortasına koyarsınız olur biter. Zaten pidemiz kenara doğru kabarmayacaktır.</li>
<li>Bütün malzemeler oda sıcaklığında olmalıdır. Buzdolabından çıkardığınız süt ile hazırlarsanız hamurunuz ancak seneye kabarır.</li>
<li>Hazır maya yerine yaş maya da kullanabilirsiniz. Ölçüsü 2 çorba kaşığıdır. Tabiki yaş mayayı 5 dk. önceden ılık suda eritmeniz gerekmektedir.</li>
<li>Yapışmaması için çok az yağ kullanıyoruz. Zaten irmik ve mısır yağı emdiği için pideye pek bulaşmıyor. İçiniz rahat olsun.</li>
<li>Hamur içine zeytinyağı katmayabilirsiniz. Ama katınca daha bir çıtır oluyor.</li>
<li>Pideye şekil vermek için parmaklarınız kullanın. Önce kenarına bir daire çizin sonra da baklava kesermiş gibi elinizle resimde görüldüğü gibi şekil verin. </li>
<li>Fırını turbolu olmayanlar için pişmeye yakın üzerine sur serperseniz pideniz yumuşak olur.</li>
<li>Piştikten sonra tepsinin üzerine kuru bir bez sererseniz pamuk gibi olur. Sermezseniz çıtır olur.</li>
<li>Dediğim gibi bu pidenin -tadı hani derler ya- pastane pidesine benzemektedir. Ama ondan daha da lezzetlidir.</li>
<li>Eğer fırından aldığınız gibi bir pide istiyorsanız o zaman süt, yoğurt kullanmayın sadece su kullanın hatta bu zahmete de girmeyin! Gidin fırından pişmemiş hamur alın, yayın tepsiye pişirin. O da olmadı girin kuyruğa iftar vakti pide alın!</li>
<li>Ama resimdeki gibi bir pide istiyorsanız kolları sıvayacak ve tarife uyacaksınız.</li>
<li>Pide resmini bizzat tepside çektim ki, demeyin sonra, fırından alıp tepsiye koymuş adam!</li>
<li>Neyse, hayırlı iftarlar, afiyetler olsun efendim...</li>
</ul>
<br />
<br />Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-41694327216701235782013-07-09T16:14:00.000+03:002013-07-09T16:14:01.813+03:00Kağıtta Sebzeli Pastırma<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8C8sr33u5cPlP4oi9ZERfmYsT8SWhAiX9JjunaIbvcBDhiZZPKl1WGLCTHr3YGlemDIfN8wFbh92O0PSp7bMrod8e_B08-ySIz-P4qGhlcEA-7XU5HMkvGtYogwkJLA1p2o70YbvoSXOa/s1600/ka%C4%9F%C4%B1tta+past%C4%B1rma.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="497" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8C8sr33u5cPlP4oi9ZERfmYsT8SWhAiX9JjunaIbvcBDhiZZPKl1WGLCTHr3YGlemDIfN8wFbh92O0PSp7bMrod8e_B08-ySIz-P4qGhlcEA-7XU5HMkvGtYogwkJLA1p2o70YbvoSXOa/s640/ka%C4%9F%C4%B1tta+past%C4%B1rma.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
Ramazan geldi ve bu yılki Ramazan günleri uzun ve sıcak geçecek. Sahur yapmadan ve su ihtiyacınızı gidermeden tutacağınız oruç çok zor geçecektir. Bu nedenle sizler zaten biliyorsunuz iftarda, sahurda neler yenir, nasıl yenir? Akıl verecek değilim ama 1. günde vereceğim tarif çok insafsız olacak! Ama ne yapalım. İlk günden kendimizi biraz ödüllendirsek fena mı olur?<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<u><b><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></b></u><br />
<br />
<ul><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGkf-mCMl1gPEoQvTPHcXFO4sUrvFDpUv9dG_vnXI2mLYTDNjCHp178Mc0gR0Gsq6lOxYCg0AoOzMaMt2k30KAGCBup61XTWaIbU-aqlYb87e7t_vRKRnJ6SRZ9IPhzGHodeJz4W-JQEsI/s1600/S5002218.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="202" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGkf-mCMl1gPEoQvTPHcXFO4sUrvFDpUv9dG_vnXI2mLYTDNjCHp178Mc0gR0Gsq6lOxYCg0AoOzMaMt2k30KAGCBup61XTWaIbU-aqlYb87e7t_vRKRnJ6SRZ9IPhzGHodeJz4W-JQEsI/s320/S5002218.JPG" width="320" /></a>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>200 gr. pastırma</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>1 çay bardağı taze bezelye,</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>1 adet havuç</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>1 adet orta boy patates</i></span></b></li>
<li><b><span style="color: #783f04;"><i>1 tatlı kaşığı tereyağı</i></span></b></li>
</ul>
<br />
<b><u><br /></u></b>
<span style="color: #990000;"><b><u>Yapılışı</u></b></span><br />
<br />
<ol><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGnsE6vWv0MBYCCW2ejyMZSfHV9uiJYDMcGovRMOpg4qY7QaIk6rsuyfmiTHO9K5-IH5WOLCZGe6yumYCmE-yUUaZwGCFUDzjubQnI51kTiK-M1Pe4unxZoYY47yY8ybwI-kOx2wtfivlQ/s1600/S5002221.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGnsE6vWv0MBYCCW2ejyMZSfHV9uiJYDMcGovRMOpg4qY7QaIk6rsuyfmiTHO9K5-IH5WOLCZGe6yumYCmE-yUUaZwGCFUDzjubQnI51kTiK-M1Pe4unxZoYY47yY8ybwI-kOx2wtfivlQ/s320/S5002221.JPG" width="320" /></a>
<li>Küçük doğranmış havuç ve patatesleri 10 dk. haşlayıp süzün.</li>
<li>Yağlı kağıda sebzeleri ve pastırmayı ve yağı ilave ilave edip ağzını burarak kapatın.</li>
<li>Bir kaba oturtup, bir iki delik açıp 200 derecede 15-20 dk. pişirin.</li>
</ol>
<br />
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Pastırmanın Püf Noktaları Var mı diye Merak edenlerin Köşesi</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li>Elbette var! Satın alacağınız pastırma keçe gibi olmasın</li>
<li>Pastırmayı makinede değil bıçakla dilimlettirin.</li>
<li>Şimdi bazıları soracak, "Sebzeli diyorsunuz ama içinde domates , biber vs. yok!" Haklsınız ama domates ve biber katılan pastırmanın tadı tamamen değişik olur, sebzeli olmaz!</li>
<li>Hafif ve pastırmanın bazılarına göre ağır gelen tadını bu sebzeler alıyor. Bu nedenle şimdilik bu tarifi verdim.</li>
<li>Pişirirken içine biraz limon suyu sıkarsanız daha mayhoş bir tat elde edersiniz.</li>
<li>Afiyetler olsun.</li>
</ul>
<br />
<br />Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-12662115706337252252013-07-06T17:35:00.000+03:002013-07-06T17:39:42.366+03:005 Saatte Salatalık Turşusu<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhztDmkmvzMAd-bBQIfGkT88ZGgwESTtTrXS_XVgqVC_DLpQgK1BMo01tkmH7bNRnEiz_5X6Jjnwq5VgpL66BueXr4ZD7mNNVr_N4DiDggy66UHMh8I3U9B2zR9HnO9qkWl9G51j1BFvdU/s1600/5+saatte+tur%25C5%259Fu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="472" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhztDmkmvzMAd-bBQIfGkT88ZGgwESTtTrXS_XVgqVC_DLpQgK1BMo01tkmH7bNRnEiz_5X6Jjnwq5VgpL66BueXr4ZD7mNNVr_N4DiDggy66UHMh8I3U9B2zR9HnO9qkWl9G51j1BFvdU/s640/5+saatte+tur%25C5%259Fu.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Turşuları çok severim. Ama dışarıdan alınan hazır turşuları değil! Ev yapımı turşu hem sağlık açısından hem de lezzeti bakımından mükemmel bir lezzettir. Bir sürü turşu tariflerim var ama nedense pek yazmadığımın farkına vardım. Bu günkü tarifimizde çok pratik ve 5 saatte hazır olan bir turşu var. Aslında 3 günde yemeye hazır olan salatalık turşusu tarifi verecektim, sonraya bırakıyorum.<br />
<a name='more'></a>Bu tarif için internette bir araştırma yapayım dedim. Benzeyen bir tarif gördüm. Adına Japon Turşusu diyorlarmış. İçine zencefil, bol tuz vs. katılarak yapılıyormuş! Japonların turşu yediklerini bilmiyordum. Bir zamanlar Japon çekirdekleri vardı, siyah renkli... Japonların çekirdek yediklerini de zannetmiyorum. Ayrıca renginin siyah olması nedeniyle sarı ırk olan Japonlara nasıl bir gönderme yapmışlar onu da anlamadım. olsa olsa zenci çekirdek olmalıydı.<br />
<br />
Neyse konumuzu dağıtmadan sizlere 5-6 saat içerisinde yenmeye hazır ve nazır turşu tarifini vereyim. Önemli olan nokta şu: Lütfen verdiğim ölçülere sadık kalın. Sonradan, yok olmadı, yok beceremedim, yok kedi kaçtı, süt taştı demeyin! <br />
<br />
<b><u><span style="color: #274e13;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul><a href="http://1.bp.blogspot.com/-cIi977de-48/UdgpgkPSJaI/AAAAAAAAE90/9n4DifKrgWc/s1600/pratik-salatal%25C4%25B1k+tu%25C5%259Fusu.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="297" src="http://1.bp.blogspot.com/-cIi977de-48/UdgpgkPSJaI/AAAAAAAAE90/9n4DifKrgWc/s320/pratik-salatal%25C4%25B1k+tu%25C5%259Fusu.JPG" width="320" /></a>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>1 kg. salatalık</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>80 gr. kaya tuzu</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>1/2 çay bardağı elma sirkesi</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>5 diş sarımsak</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>5-6 demet maydanoz</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>10 adet karabiber tanesi</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>10 adet kuş üzümü</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>1 fıske pul biber</b></i></span></li>
<li><span style="color: #783f04;"><i><b>1 adet ağzı cırtlı buzdolabı poşeti</b></i></span></li>
</ul>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<ol>
<li>Salatalıkları iyice yıkadıktan sonra arzunuza göre dilimleyin.</li>
<li>Bir kapta salatalıkları tuzla iyice karıştırın.</li>
<li>Kabın içine diğer malzemeleri ekleyip karıştırın.</li>
<li>Malzemeleri poşetin içine koyup buzdolabına kaldırın.</li>
<li>5-6 saat sonra turşunuz hazırdır efendim.</li>
</ol>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">5 saatte turşu olur mu diyenler için "Tüh nasıl da akıl edemedim" Köşemiz</span></u></b><br />
<ul>
<li>Salatalıkları mümkünse taze alıp hemen turşu kurmaya başlayın.</li>
<li><b><i><span style="color: #38761d;">"Salatalıkların kabuğu soyulacak mı?</span></i></b> diye soranlar var. Allah ıslah etsin diyorum.</li>
<li>Kaya tuzu bulamazsanız sanayi tuzu var. Onu da bulamazsanız evdeki tuzu kullanın.</li>
<li>Salatalıkları ben uzunlamasına dörde bölüp, 3 yerinden kestim. Arzunuz bilir.</li>
<li>İşin Tüh noktası şu: Salatalıkları ezmeden elinizle bir bebeğe banyo yaptırır gibi tuzu yedirmek.</li>
<li>Fazla bastırmadan tuzu emmesini sağlayın. Diri ama yumuşacık, ipek gibi bir turşunuz olacak.</li>
<li>80 gr. tuz? Evinizde tartı yoksa, ölçüsü şu: Normal bir çay bardağı 90-100 gr. tuz alır. Artıl 80'i siz hesaplayın.</li>
<li>Su miktarını lütfen sormayın! Resime bakın, 1-2 bardak su yeterlidir.</li>
<li>Doğal sirke bulabiliyorsanız ne ala. Ben evde kendi yaptığım döngel sirkesi kullandım.</li>
<li>Karabiber taneleri mayhoş bir tat bırakıyor.</li>
<li>Şeker kullanmayın. Onun yerine kuş üzümü kullanın.</li>
<li>Eğer tatlı bir tat sevmiyorsanız <span style="color: #38761d;"><b>(<i>Bu ne biçim cümle oldu ya! Ama siz anladınız.</i>)</b></span> kuş üzümü kullanmayın.</li>
<li>Acılık istiyorsanız acı pul biber kullanabilirsiniz. Ama dışardan aldığınız hazır pul biber değil. Benim kullandığım kuruttuğum acı biber. <a href="http://geldeyeme.blogspot.com/2011/04/evde-ac-pul-biber-nasl-yaplr.html" target="_blank">Tarifini </a>daha önce vermiştim.</li>
<li>Kilitli poşeti öyle lap diye buzdolabına atmayın. Bir tabağa oturtup öyle saklayın. Sonradan dolabınız batmasın.</li>
<li>İlla poşet mi lazım demeden önce bir düşünün. Cam kavanoz da olabilirdi. Ama arasına poşeti çevirerek turşumuzun daha çabuk olmasını sağlıyoruz.</li>
<li>Bu turşuyu en fazla 3-4 günde tüketmeniz gerekmektedir.</li>
<li>Fazla uzun bir "Tüh Köşesi" oldu ama sonradan arkamdan<i><span style="color: #274e13;"> </span><b><span style="color: #38761d;">"Bu nasıl tarif? Senin yaptığın turşuyu da, sana da..."</span></b></i><span style="color: #38761d;"> </span>dememeniz için:)</li>
<li>Afiyetle kalın efendim...</li>
</ul>
<br />
<br />
<br />Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-49968200364301111362013-05-25T15:47:00.003+03:002013-05-25T15:49:21.554+03:00Fırında Kaşarlı Biber<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn6N1xUPAbguh7_Vg88uzuDSVcs9nFyNPxk7I86qDNxu6NpRIsYmbKu6KTFkzASOs7s2sCYAMzPh5JCbXEVAblGXVvGsiGB5wIxchAIDCgkD2k9Eanq5Uv1arl3HF2WXoRW_5I32lXx1A/s1600/f%25C4%25B1r%25C4%25B1nda-ka%25C5%259Farl%25C4%25B1-biber.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="483" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn6N1xUPAbguh7_Vg88uzuDSVcs9nFyNPxk7I86qDNxu6NpRIsYmbKu6KTFkzASOs7s2sCYAMzPh5JCbXEVAblGXVvGsiGB5wIxchAIDCgkD2k9Eanq5Uv1arl3HF2WXoRW_5I32lXx1A/s640/f%25C4%25B1r%25C4%25B1nda-ka%25C5%259Farl%25C4%25B1-biber.jpg" width="640" /></a></div>
Bugünkü tarifimizde yaz aylarında çokça tercih edilen taze yeşilbiber var. Ağır olur diye kızartmasından kaçanlar ve de peyniri sevenler için ideal bir tarif olacak. Biberleri peynir, kaşar vs. ile doldurup fırına vereceğiz. İster akşam yemeklerinde aperatif olarak ister kahvaltılarda doyurucu bir lezzet ile sunabilirsiniz.<br />
<a name='more'></a><br />
Yeşilbiber kullanabileceğiniz gibi biber seçiminizi kırmızı dolmalık biberden yana da kullanabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken husus; biberlerin çok küçük ya da çok büyük olmamasıdır. Orta boy ve marketlerde köy biberi diye satılanları kullanabilirsiniz. <br />
Geçelim mi tarifimize artık!<br />
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Malzemeler</u></span></b><br />
<ul>
<li><b style="color: #783f04;"><i>8-10 adet orta boy yeşilbiber</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>10 çorba kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>Pulbiber, karabiber</i></b></li>
</ul>
<br />
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<ol>
<li>Biberleri karnıyarık üsulü yatay şekilde bıçakla içini acın.</li>
<li>Saplarını koparmadan içindeki çekirdekleri temizleyin.</li>
<li>Rendelenmiş kaşarı biberlerin içine doldurun.</li>
<li>Bir tepsiye dizip 200 dereceye ayarlanmış fırına verin.</li>
<li>Biberlerin görüntüsü resimdeki gibi olunca fırından alın ve servis yapın.</li>
</ol>
<br />
<br />
<u><b><span style="color: #990000;">Siz Sormayabilirsiniz, Ama Sorulacak Sorular Var! Köşemiz</span></b></u><br />
<ul>
<li>Dediğim gibi kaşar yerine beyaz peynir, lor da kullanabilirsiniz.</li>
<li>Seviyorsanız peynir karışımına maydanoz ilave edebilirsiniz.</li>
<li>Daha lezzetli olsun istiyorsanız biberlerin üzerine tereyağı sürebilirsiniz.</li>
<li>Biberleri fırından çıkardıktan en az 10 dk. sonra yemeye başlayın. Neden mi? İsterseniz bir deneyin ve sonucunu görü! Yandım Allah türküsünü ezberlemiş olursunuz.</li>
<li>Hadi afiyet olsun...</li>
</ul>
<br />
<br />
<br />
<br />Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-34952123120190621472013-03-30T15:38:00.001+02:002013-03-30T15:38:10.951+02:00Fırında Brokoli-Karnıbahar<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZ5Z2xB3aMKTwoPnVQabbvCNosWQjq1QiOv7VMlxZ5Hq45KAfGWT9LBF8gUP_5sjvYrJEyBJnnXTztGSCiC-CbuUaIg63wLQZyLh8F5V3g4I5E40rcCREhbSCyPzWJecnGWta8s3ud4PNt/s1600/f%C4%B1r%C4%B1nda-karn%C4%B1bahar-brokoli.JPG" imageanchor="1"><img border="0" height="431" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZ5Z2xB3aMKTwoPnVQabbvCNosWQjq1QiOv7VMlxZ5Hq45KAfGWT9LBF8gUP_5sjvYrJEyBJnnXTztGSCiC-CbuUaIg63wLQZyLh8F5V3g4I5E40rcCREhbSCyPzWJecnGWta8s3ud4PNt/s640/f%C4%B1r%C4%B1nda-karn%C4%B1bahar-brokoli.JPG" width="640" /></a><br />
<br />
Aslında sebzenin zamanı yaz mevsimidir. Ama bugünlerde market ve pazarlarda karnıbahar ve brokoliye sıklıkla rastlıyoruz. Ne dersiniz şöyle fırında çıtır ve sulu sulu sebze yemeye? Üstelik çok da zaman alan bir yemek değil. Haydi bakalım mutfağa.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Malzemeler</u></span></b><br />
<ul>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1/2 kg. brokoli</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1/2 kg. karnıbahar</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>200 gr. kaşar</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1/2 çay bardağı sıvıyağ</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1 su bardağı yoğurt</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1 çay kaşığı karabiber</i></b></li>
<li><b style="color: #783f04;"><i>1 çay kaşığı kekik</i></b></li>
</ul>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Yapılışı</u></span></b><br />
<ol>
<li>Brokoli ve karnıbaharı küşük parçalara ayırın ve yıkayın</li>
<li>Yaklaşık 5 dk. suda haşlayın ve süzün.</li>
<li>Bir kapta yağ, yoğurt, karabiber ile karnıbahar ve brokoliyi soteleyin.</li>
<li>Fırın tepsisine bir kat olmak üzere dizin.</li>
<li>180 derecede ısıtılmış fırında 15 dk. pişirin.</li>
<li>Rendelenmiş kaşarı üzerine serip 10 dk. daha pişirin.</li>
<li>Kekik ile süsleyip servis yapın.</li>
</ol>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>"Siz Sormadan Ben Söyleyeyim mi" köşemiz</u></span></b><br />
<ul>
<li>Diyeceksiniz ki beşamal sos! Hayır efendim, un-mun yumurta yok! Sebze tadı alacaksanız tarif böyle.</li>
<li>İsterseniz yoğurt kullanmayabilirsiniz.</li>
<li>Kaşar da kullanmadan pişirebilirsiniz. o zaman tam sebze tadı alacaksınız.</li>
<li>Haşlamadan da pişirebilirsiniz. Ancak fırın tepsisine 1 çay bardağı su ilave etmeniz lazım.</li>
<li>Kekik nerden çıktı demeyin. Deneyin ve öyle sorunuz efendim.</li>
<li>Hala tuzu soranlar var mı merak ediyorum. Var sa, o zaman buraya yeni düşmüşsünüz demektir.</li>
<li>Hayırlı olsun geldeyeme ziyaretiniz. En baştan okumaya başlamanız gerekiyor bu blogu. Yoksa anlayamazsınız!</li>
<li>Bir delinin yemek hatıraları bugün de sona eriyor.</li>
<li>Zehir zıkkım olmaması dileğimle, afiyetler ve neşeler olsun.</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-59025369251002317932013-03-13T06:00:00.000+02:002013-03-13T06:00:10.789+02:00Zeytinyağlı Kabak Kalye<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl8KHGDH9LOzWRhdWwYI2NCqDeY0IDVBgjNvXcO8dAMiXw3bJJm7k4rNO5C9RcugNeDJkBzOULpQYb6Mi2Hw6MAJmNrxqawJd_PdzA6oemAOs_6nR7yj61fGwNaXr92mFb-jw-ClWV917A/s1600/kabak-kalye-yeme%C4%9Fi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="268" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl8KHGDH9LOzWRhdWwYI2NCqDeY0IDVBgjNvXcO8dAMiXw3bJJm7k4rNO5C9RcugNeDJkBzOULpQYb6Mi2Hw6MAJmNrxqawJd_PdzA6oemAOs_6nR7yj61fGwNaXr92mFb-jw-ClWV917A/s400/kabak-kalye-yeme%C4%9Fi.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kabak-kalye</td></tr>
</tbody></table>
Kabaktan oldum olası haz etmem. Su kabağının sadece yoğurtlu kızartmasını severim. Çocukken kış kabağından yemekler yapılırdı. Bir de içine süt koymazlar mı? Hiç hiç sevmezdim. Ama evdekiler kabak kalyeyi çok sevdiğinden mecburen pişiriyorum. Bu sefer sizlere çok güzel bir kabak tarifi vereceğim.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-X1HAfmiGS9I/UT-yzbMdW5I/AAAAAAAAEuY/3ZnKKYfJME0/s1600/kabak-kalye.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="273" src="http://1.bp.blogspot.com/-X1HAfmiGS9I/UT-yzbMdW5I/AAAAAAAAEuY/3ZnKKYfJME0/s400/kabak-kalye.JPG" width="400" /></a><b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 kg. kabak</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 adet domates</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 adet havuç</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 orta boy soğan</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">3 diş sarımsak</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">1 çay bardağı pirinç</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">2 su bardağı su</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">Zeytinyağı</span></b></i></li>
<li><i><b><span style="color: #783f04;">Dereotu</span></b></i></li>
</ul>
<b style="color: #990000;"><u><br />
</u></b> <b style="color: #990000;"><u><br />
</u></b> <b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<ol>
<li>Soğanları ve havuçları doğrayıp zeytinyağında 2 dk. kavurun.</li>
<li>Sıcak su ve yıkanmış pirinçleri ilave edip 5 dk. daha pişirin.</li>
<li>Doğranmış kabakları ve domatesleri ilave edip 10 dk. pişirin.</li>
<li>Dereotunu üzerine serpip altını kapatın.</li>
<li>Dilerseniz yoğurt ile servis edin.</li>
</ol>
<b><u><span style="color: #990000;">Haydi Sor, Sor Köşemiz</span></u></b><br />
<ul>
<li>Şimdi diyeceksiniz ki kabakları nasıl doğrayalım. Efendim size kalmış, ister dörde bölün, ister küp yapın, isterseniz bütün atın. Ne fark edecek ki? Alt tarafı kabak! Gerçi üzeri de kabak ya!</li>
<li>Pirinçleri neden erken atıyoruz diyenlere; eğer kabakla birlikte pişirirseniz pirinçler pişene kadar kabağınız püre oluyor efendim. Ne olur 5 dk. önce ocağa atsanız? Şöyle kabakları diri, kendi renginde ve tadında bıraksanız!</li>
<li>Sarımsak sevmeyenlere iki çift lafım var. Bu şekilde pişirdiğiniz sarımsaklar asla koku yapmadığı gibi midenize de rahatsızlık vermez. Aksine faydasını görürsünüz.</li>
<li>Bazılarınız "Hani bunun şekeri?" diyecek. Demeyin efendim. Bundan sonra yemeklere şeker, meker yok! Havuç zaten yemeği tatlandırıyor.</li>
<li>Sulusunu sevmeyenler suyunu azaltabilir. Pirincini sevmeyenler(yani ben) ilave etmeyebilir.</li>
<li>İkinci resim pazarda çekilmemiş olup, tencereye ilave edilen kabak kalyenin pişmeden önce çekilmiş son halidir.</li>
<li>Siz yine de beni kötü bilin!</li>
<li>Afiyetler olsun...</li>
</ul>
<i><b><br />
</b></i> Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-60322566255161185902013-03-12T19:46:00.004+02:002013-03-13T01:15:01.982+02:00Evde Yumuşacık Kolay Ekmek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivLff1v9wtVYPDpXFH8py2vc3Z0ESBmHKW9rzgskY6mY-vPOk0DOfRDFKNK9HVRXRp4H9yDWymkwi21vGW8aqKxK88khcTEquALV63RTpNhlTaMweVpopuQMU6kMaNeY_0nByIPCG0y2si/s1600/yumu%C5%9Fak_ekmek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="443" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivLff1v9wtVYPDpXFH8py2vc3Z0ESBmHKW9rzgskY6mY-vPOk0DOfRDFKNK9HVRXRp4H9yDWymkwi21vGW8aqKxK88khcTEquALV63RTpNhlTaMweVpopuQMU6kMaNeY_0nByIPCG0y2si/s640/yumu%C5%9Fak_ekmek.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Uzmanlar diyor ki; yoğurdunuzu, ekmeğiniz mümkün mertebe evinizde yapın! E doğru söylüyorlar. Ekmeğin en sağlıklısı evde yapılanıdır diyerek şimdi sizlere yumuşacık poğaça gibi bir ekmek tarifi vereceğim. Hani derler ye fısır fısır bir ekmek. İşte tarif bu…<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPZcSAt-UoEY7FZwwk-jpQ_6cew_SBpTSagfcTkVJ7PBLObQEA2UZ7WU0_CrZVzSX2sqglEl98mqn0lBeU8l_yrK5-aX7tgwOEiTTAR_77gUvcRPXtihiGjVb0dBkAzZ53_NiIkVf6VDe8/s1600/yumu%C5%9Fak_ekmek-2.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="351" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPZcSAt-UoEY7FZwwk-jpQ_6cew_SBpTSagfcTkVJ7PBLObQEA2UZ7WU0_CrZVzSX2sqglEl98mqn0lBeU8l_yrK5-aX7tgwOEiTTAR_77gUvcRPXtihiGjVb0dBkAzZ53_NiIkVf6VDe8/s400/yumu%C5%9Fak_ekmek-2.jpg" width="400" /></a><b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">3 su bardağı buğday unu</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">2 su bardağı ılık su ya da süt</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 çay kaşığı tuz</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Yarım paket hazır kuru maya</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 çorba kaşığı tereyağı</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 yumurta akı</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<ol>
<li>Unu eleyerek kaba koyun.</li>
<li>Tere yağını eritip ılık olarak karıştırın.</li>
<li>Diğer malzemeleri de ilave edip yaklaşık 10 dk. yoğurun.</li>
<li>Üzerine nemli bez örtüp ılık bir yerde mayalanmaya bırakın.</li>
<li>1 saat sonra birazcık un ilavesi ile 5 dk. daha yoğurup mayalanmaya bırakın.</li>
<li>2 saat sonra hamurunuza şekil vererek üzerine yumurta akını sürün.</li>
<li>180 dereceye ayarlanmış fırında pişirin.</li>
</ol>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Ekmeğimle Kimseyi Oynatmam Diyenlerin Merak Köşesi</u></span></b><br />
<ul>
<li>Su yerine süt de kullanabilirsiniz.</li>
<li>Sıvı yağ hamurun sertleşmesini sağlar. Bu nedenle kullanmıyorsunuz.</li>
<li>Yaş maya kullanacaksanız ılık suda eritip 10 dk. köpürmesini bekleyin.</li>
<li>Fırın içine yanmaz bir kasede su ilave edebilirsiniz.</li>
<li>Ekmek piştikten sonra üzerine elimizle biraz su serpip bir tülbente sararsanız daha yumuşak olacaktır.</li>
<li>Eskiden evlerde sofra bezi vardı. Sizde kesin yoktur. Siz gidin kağıt havluya sarın oldu mu?</li>
<li>Üzerine yumurta akıyla beraber çörek otu ya da susam ile süsleyebilirsiniz.</li>
<li>Hamurun kıvamı kulak memesinden daha yumuşak olmalı.</li>
<li>Su miktarına 2 bardak dedim ama siz yine azar azar ilave edin. Ben el kararı hazırlıyorum hamuru.</li>
<li>Hamur ne kadar beklerse o kadar lezzetli olur. Tabi ki 6 ay bekletmiyoruz.</li>
<li>Son olarak bu yumuşacık ekmeğin üzerine tereyağı sürüp afiyetle yiyoruz.</li>
<li>Bu ekmek kolay kolay bayatlamaz. Beze sarıp bir tencere içinde ya da buzdolabında saklayabilirsiniz.</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-50981731615135475372013-02-19T20:03:00.000+02:002013-03-13T01:17:00.208+02:00Minik Kare Erişte Çorbası<table style="width: auto;"><tbody>
<tr><td><a href="https://picasaweb.google.com/lh/photo/yN1BHIppm2lXiP1ns1hrqtMTjNZETYmyPJy0liipFm0?feat=embedwebsite"><img height="535" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSfUDh5xeJUKuf4Qxv6rKC3MgXMzlVskHXIdQ0NnLE0VjmEG_co4yleIcVKNKAxGFCIg5NyoZ9IW8O_9oyGbdXRPlX2eucOUJbGBkwV0_QkQoifCIb6by5CF5VApg1thE_4GK27IObGUE/s640/kare%2520eri%25C5%259Fte%2520%25C3%25A7orbas%25C4%25B1.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td style="font-family: arial,sans-serif; font-size: 11px; text-align: right;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
Bugünkü tarifimizde içinizi ısıtacak bir çorba var. Şimdi adına erişte çorbası diyeceğim, diyemiyorum. Zira erişte deyince herkesin aklına makarnaya benzeyen kalın kesilmiş hamur geliyor. Bizim erişte biraz farklı! Uzunlamasına kesilmiş olanından değil. Minik ve kare şeklinde kesilmiş olandan. Evde erişte yapıyorum ancak yalan borcum olmadığından bu erişteyi ben yapmadım. Şereflikoçhisar'dan geldi ve yüzde yüz organik. Geçelim şimdi mutfağa!<br />
<a name='more'></a><br />
<table style="width: auto;"><tbody>
<tr><td><a href="https://picasaweb.google.com/lh/photo/jV-q1oCtzrJrfYVdK-0I_dMTjNZETYmyPJy0liipFm0?feat=embedwebsite"><img height="528" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVmUgpYHtkuQGWMOIe4eCBoC4-Go8GeoRd3ZT-Oq_RZqeHxMqzWAMs4Nu8Gi9bOrW0IB1Y9sTb2TAyqUu4gHTDSuVBoPP_LrkrqcKMYROSsObIreG8emJE6ezaLFUzFtimkevI3NB1tr8/s640/kare%2520eri%25C5%259Fte.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td style="font-family: arial,sans-serif; font-size: 11px; text-align: right;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Malzemeler</u></span></b><br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 su bardağı kare erişte</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">6 bardak sıcak su</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">2 diş sarımsak</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Tereyağı</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Nane</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Pul biber</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Yapılışı</u></span></b><br />
<ul>
<li>Tencerede suyu kaynatıp tuzunu ilave edin.</li>
<li>Erişteleri katıp 10 dk. karıştırarak pişirin.</li>
<li>Tereyağında sarımsak, nane ve pul biberi yakıp üzerine dökün.</li>
<li>Çorbanız hazır.</li>
</ul>
<br />
<u><span style="color: #990000;"><b>Haydi Sorun Bakalım Köşemiz</b></span></u><br />
<ul>
<li>Kare erişteyi marketlerde pek göremedim. Siz normal erişte ile yapabilirsiniz. Bir sıkıntı olmaz.</li>
<li>Daha leziz bir tat istiyorsanız et suyu kullanabilirsiniz.</li>
<li>Sarımsak sevmeyenlerdenseniz ne yapalım çare yok, katmayın efendim.</li>
<li>Daha koyu bir çorba istiyorsanız suyunu azaltabilirsiniz.</li>
<li>Afiyetler olsun...</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-36547078356790166602013-02-18T16:24:00.000+02:002013-03-13T01:18:55.389+02:00Ispanak Kavurması<table style="width: auto;"><tbody>
<tr><td><a href="https://picasaweb.google.com/lh/photo/vZBW-jSIIaSEveyPF68GPdMTjNZETYmyPJy0liipFm0?feat=embedwebsite"><img height="499" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQLd1vSMPtu7hsS2yesQkgBWaBwi4rBUEVILG1l8YpK0Fg6B6CVsQrMQG7biKKXyVsbd6Y1ijA73JBjvX5MWlozEGn18vROGIieGAX7dzpx53CmTQVrtvqDFlFRZ-mJ_zTzJ8vx2IEuSE/s640/%25C4%25B1spanak-kavurmas%25C4%25B1.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td style="font-family: arial,sans-serif; font-size: 11px; text-align: right;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
Nedense Karadeniz’de kavurma çok sevilir. Ama et kavurması değil. Özellikle Giresun ve Ordu’da her sebzenin ve otun kavurmasını yaparlar. Hatta sebzeyi bitirip meyvenin de soğanlı kavurmasını yaparlar. Bildiğiniz kiraz kavurmadan nasibini alan bir meyvedir. Meyvenin kavurması olur mu demeyin? Merak edenler<b> <a href="http://geldeyeme.blogspot.com/2009/06/az-bilinen-kiraz-tuzlusu-kavurmas.html" target="_blank">Kiraz Kavurması</a></b> tarifime bakabilirler.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
Sıradaki tarifimizin başrol oyuncusu ıspanak. Yıllarca içinde demir var diye bizi kandırdılar. Hatta orijinal adıyla Popeye, bizdeki adıyla- her ne alaka ise- Temel Reis ıspanak konservesini yer yemek kasları şişer hemen güçlenirdi. Tamamen tüketime yönelik olarak hazırlanan bu çizgi film sayesinde en ucuz ot olan ıspanağı yıllarca pahalıya pazarladılar. Ancak içinde demir-çimento yok ama çok faydalı bir bitkidir. Geçelim mi tarifimize?<br />
<br />
<a href="https://picasaweb.google.com/lh/photo/8RLuNI_FffHOHriY6pOn_tMTjNZETYmyPJy0liipFm0?feat=embedwebsite" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img height="207" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdDpx52hUYrLGmx8GLry-J4PWIL3o4jU3Kjnok_agD0eyFiglcpUf128sn7Hm1kskow5b9OMZdFUFcjpQpsWN36xnojhfYx03AN7hIi7-1q9Vb6BsIefL86TBFo6a_GHmgeCQD5HurVms/s288/taze-%25C4%25B1spanak.JPG" width="288" /></a><b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">2 adet orta boy soğan1 kg. taze ıspanak</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Tereyağı</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Kırmızı pul biber</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Karabiber</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<br />
<span style="color: #990000;"><b><u>Yapılışı</u></b></span><br />
<br />
<ol>
<li>Ispanakları yıkayıp süzün.</li>
<li>Soğanları yağda 2 dk. kavurun. Ispanakları ilave edip 10 dk. Daha pişirin.</li>
<li>Üzerini baharatlar ile süsleyip servis edin.</li>
</ol>
<br />
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>"Siz Sormadan edemez, Ben de Gevezelik Edemeden Duramaz mıyız" Köşemiz</u></span></b><br />
<br />
<ul>
<li>Yapılışı çok kolay ama temizlemesi baş belası olan ıspanaklar kumlu yerde yetiştiğinden çok iyi yıkayın. Sonra vücudunuzda küçük gecekondular oluşabilir.</li>
<li>Yemeği ara sıra karıştırarak kısık ateşte pişirin.</li>
<li>Dilerseniz sarımsaklı yoğurt ile servis yapabilirsiniz.</li>
<li>Bu kadar! Tarif de bitti, ipuçları da. Bu kadar basit bir yemeğin püf noktası mı olur?</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-28465621520546063272013-02-06T19:35:00.002+02:002013-03-13T01:19:43.512+02:00Yeşil Beyaz Lahana Diblesi<table style="width: auto;"><tbody>
<tr><td><a href="https://picasaweb.google.com/lh/photo/oH4du9UbOzblJNRUANvi9tMTjNZETYmyPJy0liipFm0?feat=embedwebsite"><img height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn1td4Ycit8mQYgCiu8gcWcXTuN5jfivDFJ0QbUrAttesj4HWRXBBB7DkE9BJD1lgFw74MdHaOwiYsx9AUXequ29mz_Mdc2GEaxWmLJF3tjLr_n7iEzVzZwxhoe8M8WHZa-x_TCDCmf6U/s640/ye%25C5%259Fil-beyaz-lahana-diblesi.JPG" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td style="font-family: arial,sans-serif; font-size: 11px; text-align: right;">Kimden <a href="https://picasaweb.google.com/109918635990879873674/6Sub201302?authuser=0&feat=embedwebsite">6 Şub 2013</a></td></tr>
</tbody></table>
Giresun yöresine ait yemeklerden en çok yapılan yemek lahana diblesidir. Genellikle karalâhanadan daha doğrusu yöre diliyle pancardan yapılır. Giresun'da lahana derseniz bazıları anlamayabilir. Ama "yayla pancarı var mı?" derseniz herkes anlar. Bir de beyaz lahanaya genellikle top pancarı ya da kapuska denilir. Şimdi sizlere bu lahana ikilisinin oluşturmuş olduğu bir lezzeti sunacağım. Ayrı ayrı diblesi diğer adıyla dipleme ya da pirinçlisi olan bu iki kardeşi bir arada değerlendireceğiz. Haydi, bakalım mutfağa...<br />
<a name='more'></a><br />
<b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">7-8 yaprak karalâhana</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 küçük boy beyaz lahana</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">2 adet orta boy kuru soğan</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 çay bardağı pirinç</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Tereyağı</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Nane</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Kırmızı Pul biber, karabiber</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Yapılışı</span></u></b><br />
<ol>
<li>Lahanalar yıkandıktan sonra incecik doğrayın.</li>
<li>Tencereye yıkanmış ve süzülmüş lahanaları koyun.</li>
<li>Üzerine biraz iri doğranmış soğanları ve pirinci ilave edin.</li>
<li>Kısık ateşte tencerenin ağzını açmadan 10-15 dk. pişirin.</li>
<li>Kızdırılmış tereyağında nane ve biberi öldürün.</li>
<li>Diblenin üzerine ilave edip şöyle bi karıştırıp 5 dk. dinlenmeye bırakın.</li>
<li>Yemek bitti. Ne bakıyorsunuz. Doğru yemeye.</li>
</ol>
<br />
<u><b><span style="color: #990000;">"Siz Sorunca Ben Ne Cevap Vereceğim Diye Hep Düşündüğüm" Köşemiz</span></b></u><br />
<ul>
<li>Şimdi bazılarınız "ne kadar beyaz ne kadar karalahana koyalım?" diyecek. Bunun ölçüsü size bağlı. Ancak karalâhana miktarı az olsun.</li>
<li>Bu tür yemeklerde pirinç ölçüsü yarım kilo sebzeye 1 çay bardağı pirinçtir.</li>
<li>Karalâhananın tadı biraz acı olacağından yıkayıp doğradıktan sonra elinizle yeşil suyu çıkana kadar ufalayın ve sıkın.</li>
<li>"Acaba pişti mi?" diyerek ikide bir tencerenin kapağını açmayın! Sabırlı olun. Minimum 10 dk. bekleyip öyle açın.</li>
<li>Bakın daha önce de söyledim. Bu tür yemeklerin piştiğini tipinden değil, sesinden anlarsınız.</li>
<li>Hafif dibi tutan yemekten çıtır çıtır diye sesler gelir. Anlayın ki ya pişmiştir ya da maalesef buhar azlığından tencerenin dibi tutmuştur.</li>
<li>Bazı dible tariflerinde önce lahanaların haşlanacağı belirtilir. Ancak siz bunu yapmayın. Zira hem besin değeri haşlama suyu ile kaybolacak hem de dibleniz çamur gibi olacaktır.</li>
<li>Yok, hala lahanalar haşlanır diyorsanız ben de derim ki: Yahu beyaz lahanayı çiğ bile yiyebiliyorsunuz, canı ne ki haşlıyorsunuz?</li>
<li>Taze domates dilimi dibleye çok yakışıyor, deneyin.</li>
<li>İç yağı seviyorsanız kullanabilirsiniz. Ayrı bir lezzet katıyor.</li>
<li>Yağda pul biber yerine kuru kırmızı biber de yakılabilir.</li>
<li>Baharat ya da tereyağı kullanmıyorsanız sıvı yağ ne güne duruyor.</li>
<li>Diyet yapanlar için bire bir yemek tarifidir. Hiç yağ kullanmadan da pişirebilirsiniz.</li>
</ul>
<div>
<br /></div>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-44065937131617762402013-01-10T15:56:00.003+02:002013-03-13T01:26:07.682+02:00Unsuz Şekersiz Kereviz Zeytinyağlısı<span id="goog_670024561"></span><span id="goog_670024562"></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsHZyQ-ksoUxly_IzUF1esYYHOV808wpu6QVL9yvWS6Jy4Pqknh_GPbx_KTpnsYexKwrHb_XFOneoyIi_sN9l_jFgahCx30HgZR3YyYqRUfNrlisGt6MJi2OaFQ8krkf9-wqDrqVbUvdU/s1600/zeytinya%25C4%259Fl%25C4%25B1-unsuz-%25C5%259Fekersiz-kereviz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="568" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsHZyQ-ksoUxly_IzUF1esYYHOV808wpu6QVL9yvWS6Jy4Pqknh_GPbx_KTpnsYexKwrHb_XFOneoyIi_sN9l_jFgahCx30HgZR3YyYqRUfNrlisGt6MJi2OaFQ8krkf9-wqDrqVbUvdU/s640/zeytinya%25C4%259Fl%25C4%25B1-unsuz-%25C5%259Fekersiz-kereviz.jpg" width="640" /></a></div><br />
Kereviz zeytinyağlısını çoğu kadınlar sever. Ama nedense erkekler pek haz etmez bu yemekten. Sebebine gelince, tadının buruk, sasuk olması bir de pas gibi kokması. Erkekler sadece turşuya hoş koku olsun diye severler kerevizi; kendisini değil yaprağını. Aslında çok değerli ve içerdiği vitamin ve mineraller açısından baş tacı yapılması gereken bir sebzedir. Ama 100 erkeğe sorsanız 99'u ilk sırada tercih etmez. <br />
<br />
Bu konuda aykırı denemeler bloğumda yazmış olduğum <a href="http://www.ayhandemiral.com/index.php/erkekler-neden-kerevizi-sevmez-kadinlar-neden-tas-kebabi-yapmaz/" target="_blank">"Erkekler neden kereviz sevmez, kadınlar neden tas kebabı yapmaz?</a>" adlı yazımı okumanızı tavsiye ederim. Erkekle kadın arasındaki temel görüş aykırılıklarının birini anlamış olacaksınız. Neyse efendim gelelim tarifimize ama yine kadınlar bana kızacak. <br />
<a name='more'></a><br />
<script type="text/javascript"><!--
google_ad_client = "pub-7102653585362086";
/* 468x60, oluşturulma 25.03.2010 */
google_ad_slot = "9315426568";
google_ad_width = 468;
google_ad_height = 60;
//</script>
<script src="http://pagead2.googlesyndication.com/pagead/show_ads.js" type="text/javascript">
</script> Yahu madem baş tacınız olan ve erkeğinizi karşınıza aldığınız bir yemeği bile neden doğru dürüst pişiremezsiniz? Tariflere bakıyorum; sağ olsun internette bir sürü ablalarım birbirinin kopyası tarif vermenin yanında asla ve asla katılmaması gereken 2 şeyi zeytinyağlı kerevize katıyorlar.<br />
<br />
<span style="color: #38761d;"><strong><u>Şeker!</u></strong></span> Asla ve asla hiç bir yemeğinizde şeker kullanmayın. Ben de belki bazı tariflerimde şeker koyun demişimdir. Ama şimdiden bu hatamı telafi edip, şekeri sileceğim. Ben de bilmiyordum ama öğrendim. Yemeklere katılan şeker sadece tat verir, bunun dışında tamamen zararlıdır. Şeker yani evde kullandığımız sanayi şekerleri uyuşturucudan daha tehlikelidir. <br />
<br />
<span style="color: #38761d;"><strong><u>Un!</u></strong></span> Yahu helva mı yapıyoruz, zeytinyağlı mı? Tutturmuşlar çorbaya un, kerevize un, un da un! Bu un olmasaydı zeytinyağlı kereviz diye bir şey olmayacak mıydı? Bırakın şu unu! Zaten ekmek-şeker-yağ tüketmekten millet olarak<span style="color: #0b5394;"> </span><b><span style="color: #0b5394;">"ayaklı armut kâsesi"</span> </b>gibi dolaşıyoruz. Bari yemeklerimizde un kullanmayalım.<br />
<br />
<u><strong><span style="color: #cc0000;">Kereviz nasıl seçilir, nasıl pamuk prenses gibi beyaz kalır?</span></strong></u><br />
<ul><li>Bir kere kereviz alım işi erkeklere bırakılmaz. </li>
<li>Kereviz seçerken üzeri delik deşik olmayanı tercih etmelisiniz.</li>
<li>Ellerim kirlenir diye korkmayın. Aynı büyüklükte 2 kereviz alın ve elinizle tartın. Ağır olanı seçin.</li>
<li>Yaprakları kurumuş olanı değil yeşil olanına konsantre olun. </li>
<li>Kavun gibi koklayın. Burnunuzun direğini kıran keskin kokuyu hissedin.</li>
</ul><br />
<strong><u><span style="color: #cc0000;">Kerevizin kararmaması için ne yapmalı?</span></u></strong><br />
<ul><li>Önceden limonlu su hazırlayın.</li>
<li>Bir kaç kereviz yaprağını yıkayıp ayırın.</li>
<li>Kerevizleri soyarken siyah kısımlar varsa kesip atın.</li>
<li>Yıkayıp hemen suyunu sıkmış olduğunuz limon kabuğu ile ovun.</li>
<li>Soğan ve havuçlar pişerken kerevizi soymaya başlarsanız kar gibi kereviziniz olur.</li>
</ul><br />
<br />
<strong><u><span style="color: #cc0000;">Malzemeler</span></u></strong><br />
<ul><li><b><i><span style="color: #783f04;">1 kg. kereviz</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 orta boy havuç</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 orta boy soğan</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 limon suyu</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 çay bardağı zeytinyağı</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1-2 bardak sıcak su</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Kristal kaya tuzu</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Dereotu, maydanoz</span></i></b></li>
</ul><br />
<u><strong><span style="color: #cc0000;">Yapılışı</span></strong></u><br />
<ol><li>Soğanları incecik doğrayıp zeytinyağında sadece 1 dk. çevirin.</li>
<li>Biraz irice ve küp küp doğradığınız havuçları ilave edip 5 dk. kısık ateşte pişirin.</li>
<li>Sonrasında irice ve küp küp doğranmış kerevizleri ilave edin. Sıcak suyu unutmayın.</li>
<li>Kerevizlere pişmeye yakın bir kaç parça kereviz yaprağını tuzu ve limon suyunu ilave edip tencerenin ağzını açmadan yarım saat dinlendirin.</li>
<li>Üzerine doğranmış dereotu, maydanoz ekleyip servis yapın.</li>
</ol><br />
<strong><u><span style="color: #cc0000;">"Ayol Böyle Tarif mi Olur? Demeden Önce Şu Adamı Bir Dinleyelim" Köşesi</span></u></strong><br />
<ul><li>Neden şeker konmazmış diyenlere: E bacım zaten havuç katıyorsun, daha şeker niye? Sizin havuçları orada baharat diye mi kullanıyorlar, hiç mi tat vermiyor?</li>
<li>Neden un koymayacakmışım diyenlere: Armut kâsesi faktörünü anımsatarak zaten içinde karbonhidrat bulunan yemeğe fazladan neden yoğunlaştırılmış uyuşturucu verelim.</li>
<li>Aaa, hani bunun patatesi diyenler var mı? Kerevizi az alıp bakın teyzeniz size ne yapmış diyerek bütün konu komşuyu yemeğe çağıracaksanız içine 5 kg. patates koyabilirsiniz. Patates yemeği yapacaksınız onun bu tarifte yeri yok.</li>
<li>Portakallı seviyorum, ekşi sevmiyorum diyenlere: Tabiki portakal suyu ilave edebilirsiniz. Ancak şunu unutmayın. Portakal suyunu diğer tariflerde olduğu gibi kaynatmayın. Kereviz piştikten sonra mümkünse ılıkken ilave edin. Bakın bakalım tadı nasıl olacak.</li>
<li>Tuzu damak zevkinize bırakıyorum. 2 nohut büyülüğünde kaya tuzu kafidir.</li>
<li>Değişik tat ve ekşimsi sevenlere: Yeşil elma kabuğu veya ayva kabuğunu pişmeye yakın içine atarsanız değişik aromalı bir lezzet elde edebilirsiniz.</li>
<li>Hepiniz afiyetle kalın ve mümkünse şeker yerine alternatiflerini kullanın.</li>
</ul>Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-48209777946163337062012-08-06T13:40:00.001+03:002013-03-13T01:22:51.466+02:00Evde Tereyağı Yapımı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcqx9edPSvO9Qr613eTBDHSSoJnK_msiA_YGM7cxwZKRukKLwy8VqfXWKmXwheg-hhgZ5AK5FbcC2FvtjQj3613IfeOsJO1syT6nV_aZXd1e2bgNK03O4fv0hfggvxdV96IKb_iLOt5dEG/s1600/evde-do%C4%9Fal-tereya%C4%9F%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcqx9edPSvO9Qr613eTBDHSSoJnK_msiA_YGM7cxwZKRukKLwy8VqfXWKmXwheg-hhgZ5AK5FbcC2FvtjQj3613IfeOsJO1syT6nV_aZXd1e2bgNK03O4fv0hfggvxdV96IKb_iLOt5dEG/s640/evde-do%C4%9Fal-tereya%C4%9F%C4%B1.jpg" width="640" /></a></div>
Yıllardır tereyağı zararlıdır denildi, insanlar bitkisel margarinlere saldırdı. Eskiden yağ olarak, bildiğimiz zeytinyağı ve tereyağı kullanılırdı. Bir de kuyruk yağı. Bu üçlüyü yıllarca kötülediler. Yok, kolesterol, yok damar sertliği yapar dediler. 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren insanları daha zararlı olan trans yağlara yönlendirdiler.<br />
Ama şimdi uzmanlar tekrardan bu üçlüyü tavsiye ediyor. Canan Karatay hoca bu üçlüden asla vazgeçmeyin diyor. Zira doğal yollar ile imal edilmiş bu yağlar ve özellikle tereyağı sağlık açısından faydalı.<br />
<br />
Evde mis gibi doğal tereyağı nasıl yapılır, bunu anlatayım sizlere. İki türlü tereyağı yapabilirsiniz. Süt kaymağından ve yoğurt kaymağından. Ama en doğalı ve lezzetlisi yoğurt kaymağından yapılanıdır.<br />
<a name='more'></a>Eğer evinizde yayık varsa en güzeli ayrandan yapılan tereyağıdır. ama bunun için en az 10-20 litre yoğurt kullanmak gereklidir. Bunun tarifini ayrıca vereceğim, eğer evde ağaç yayığınız varsa....<br />
<br />
<b><span style="color: #274e13;">Kavanozda tereyağı yapımı</span></b><br />
<b><span style="color: #990000;"><br />
</span></b><br />
<u><span style="color: #990000;"><b>Malzemeler</b></span></u><br />
<br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Ebetteki süt ya da evde mayaladığınız yoğurt. 5 lt.</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<u><span style="color: #990000;"><b>Yapılışı</b></span></u><br />
<ol>
<li>Doğal köy sütünü azıcık ısıtıp(Yoğurt yapımında olduğu gibi) ılımasını bekleyin.</li>
<li>Buzdolabında 1-2 gün bekletin. Üzerine kaymak birikecektir.</li>
<li>Bu kaymağı sıyırıp ağzı kapalı kavanoza koyun.</li>
<li>Yoğurt mayalamışsanız, üzerine biriken kaymağı kullanın.</li>
<li>Daha sonra içine bir kaç adet buz koyup 15 dk. sallayın. 10 dk. ara verip tekrar sallayın.</li>
<li>Bu işlem en az 1- 2 saat sürebilir. Yağ, topaklanmaya başlayacak ve suyu ayrışacaktır.</li>
<li>Yağı bir tülbende koyup, sıkılaştırın. Üzerinden soğuk su akıtarak bir yere toplayın.</li>
<li>Kaşık yardımıyla, fazla suyunu süzün.</li>
<li>İster sade, ister tuzlayıp saklayın.</li>
</ol>
<br />
<b><span style="color: #990000;"><u>Mikser yardımıyla tereyağı</u></span></b><br />
<ul>
<li>Bu yöntemi tavsiye etmiyorum. Ama 8 dakikada tereyağınız hazır olacaktır.</li>
<li>Süt ya da yoğurt kaymağını derin bir kapa alıp, mikserle yavaşça çırpmaya başlayın.</li>
<li>Önce kreme gibi kabaracak ama daha sonra topak topak tereyağı oluşmaya başlayacaktır.</li>
<li>Mikserle en az 8 dakika karıştırmanız gerekmektedir.</li>
<li>Daha sonra bir tülbentten süzün, yağ tülbentte kalacaktır.</li>
<li>Tülbendin altına bir kap koyup, fazla suyun süzülmesini sağlayın.</li>
<li>Süzülmüş olan bu suyu asla dökmeyin. Pastalarda, poğaçalarda, ekmek yapımında, yayla çorbasında ya da ekşimik yapımında kullanın.</li>
</ul>
Haydi, bakalım, kızarmış ekmeği hazır edin ve üzerine bu yağdan sürün. Tadını alınca beni anımsarsınız.<br />
<br />
Bu sefer, siz sorun, ben söyleyeyim köşemiz yok. Özleyin bakalım.Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-385776232250519811.post-12446416986240927832012-08-02T10:54:00.000+03:002017-06-16T12:45:22.214+03:004 Adımda Yoğurt Yapımı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-0YWQRoZrklE/UBouqevMtxI/AAAAAAAAEAM/Dz7QF8tJT3g/s1600/evde-do%C4%9Fal-yo%C4%9Furt.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-0YWQRoZrklE/UBouqevMtxI/AAAAAAAAEAM/Dz7QF8tJT3g/s640/evde-do%C4%9Fal-yo%C4%9Furt.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Yoğurttan bahsetmeye ve anlatmaya gerek var mı? Eskiden evlerde mayalanırdı ya da kapınıza getirirlerdi. Ama şimdi hazır gıda sektörünün en ünlü oyuncusu. Hazır yoğurtlara mümkünse itibar etmeyin diyerek, <a href="http://www.ayhandemiral.com/" target="_blank">Aykırı Denemeler </a>blogumda yoğurt hakkında yazdığım bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum.<br />
<br />
<a href="http://www.ayhandemiral.com/index.php/yogurdumuz-ne-kadar-saglikli/" rel="bookmark">Yoğurdumuz Ne Kadar Sağlıklı?</a> yazıyı <a href="http://www.ayhandemiral.com/index.php/yogurdumuz-ne-kadar-saglikli/" target="_blank">okumak için...</a><br />
<br />
Resimdeki yoğurt kalıp şeklinde tabağa bırakılmış ama gül yaprağı gibi kendiliğinden açılmıştır. Tavsiyelerime uyarsanız bu yoğurt mutfağınıza ve midenize girecektir.<br />
<br />
Aslında herkes evde yoğurt yapabilir. Bunun için illaki tonla para verip sosyetik yoğurt makinesi almanıza gerek yok. Bunlar para tuzağı! Sadece 4 adımda sağlıklı, doğal yoğurt yapmanız mümkün! Hem de köy yoğurdunun aynı tadında. Nasıl mı? Lafımı dinleyin yeter!<br />
<a name='more'></a>Ayrıca Siz sormadan ben söyleyeyim köşemizdeki püf noktalarını iyi okuyun. Bu ipuçları yılların tecrübesi ile kazanılmıştır. Sağdan soldan ve kulaktan duyma değil.<br />
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Malzemeler</span></u></b><br />
<ul>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">1 litre süt, 1 tatlı kaşığı yoğurt</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">2 litre süt, 2 tatlı kaşığı yoğurt</span></i></b></li>
<li><b><i><span style="color: #783f04;">Peki 5 litre süt, kaç yemek kaşığı yoğurt? Hemen 5 demeyin. ölçüyü değiştirdim. 2 yemek kaşığııııı..</span></i></b></li>
</ul>
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">Doğal Yoğurt Yapmanın 4 Adımı</span></u></b><br />
<ol>
<li>Sütün mayalanması için ideal sıcaklığına getirin. Serçe parmağınızı süte sokun, 8 saniye dayanabiliyorsanız süt hazır demektir.</li>
<li>Mayayı süte karıştırıp, ağzını kapatın ve bir battaniyeye sarın.</li>
<li>4-6 saat sonra, tencereyi sarsmadan buzdolabına kaldırın. 4- 6 saat sonra yoğurdunuz hazırdır.</li>
</ol>
4 adım dedim ama 3 adımda bitti.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMiLtWXV90Pkqbajq7cwKmfkibl2vqFC2EsLTZQt5jHJ12dDlX8kRWP1rAd8LZW6_BStD2GG9aPmYsDIJm0lzMdASvMROH5KJIcAk-NfH8DK7tzhrn82sM1eZOMQx8EdByMGc9ts-9tam3/s1600/evde-kaymakl%C4%B1-yo%C4%9Furt.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="475" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMiLtWXV90Pkqbajq7cwKmfkibl2vqFC2EsLTZQt5jHJ12dDlX8kRWP1rAd8LZW6_BStD2GG9aPmYsDIJm0lzMdASvMROH5KJIcAk-NfH8DK7tzhrn82sM1eZOMQx8EdByMGc9ts-9tam3/s640/evde-kaymakl%C4%B1-yo%C4%9Furt.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
"Resimde yoğurdunuz sulanmış Ayhan bey, bu nasıl yoğurt?" demeyin! Kızarım! Yoğurdumuzun nasıl kaymak tuttuğunu ve aşağıda yazdığım üzere yeşil suyu gösterebilmek için bu şekilde çekilmiştir.<br />
<br />
<b><u><span style="color: #990000;">“Zahmet Edip Sormayın? Seve seve Anlatacağım” Köşemiz.</span></u></b><br />
<br />
<b><i>Yoğurt Uzamanı Olmanın Sırları, </i></b><br />
<b><i>Yoğurt Yapmanın Süper Sırları, </i></b><br />
<b><i>Yoğurt Yapmayan Kadın kalmayacak, Hazır Yoğurtlara Son!</i></b><br />
sloganlarımız ile lütfen dikkatlice okuyalım.<br />
<ul>
<li>Miktarlara takılıp kalmayın. 1 litre süte yaklaşık yarım çorba kaşığı maya yeter. Hala internette litre başına 1 çorba kaşığı diyenler var. Olmaz! Fazla maya, yoğurdu ekşitir.</li>
<li>Eğer süt yağlıysa, yoğurdunuzun üzeri kaymak kaplanacak ve kendisi de yağlı olacaktır.</li>
</ul>
<div>
<b style="background-color: white;"><span style="color: #6aa84f;"><u>Yağlı Sütün, kaymağının ve yağının alınması</u></span></b></div>
<ul>
<li>Yağlı yoğurt sevmiyorsanız bunun da çaresi var. Doğal sütse, bir kaç taşım kaynatın</li>
<li>Ilıdıktan sonra buzdolabına kaldırın ve 1 gün bekleyin. Sütün üzerine kalın kaymak tabakası birikecektir. Bunları bir kavanoza toplayın. İster kahvaltıda tüketin, ister biriktirip tereyağı yapın. Tarifini sonra vereceğim.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yine bazı tariflerde bazı ablalarımın daha tatlı olur diye içine 1 tatlı kaşığı şeker atın dediklerini okuyorum. Sakın itibar etmeyin bu beceriksiz hanımlara. Yoğurda şeker mi atılır? Allahım, neler göreceğiz, duyacağız, Yarabbimmmm… Evlerden uzak ola ,tü tüütüüü…</li>
<li>Doğal süt bulamazsanız, günlük süt alın. Ancak UHT olmayan yani 3-4 ay dayananlardan değil, 2 günde bozulanlardan.</li>
<li>Ama tavsiyem şu ki, doğal süt almaya özen gösterin. Anadolu'da bulmanız mümkün. Ama İstanbul'da nerede bulacağım diyorsanız, gidin, Kemerburgaz- Göktürk yoluna, Durusu-Karaburun yoluna. Habibler, Arnavutköy vs. Avrupa yakasında, Şile yolundaki köyler, Kömürlük, Ulupelit, Darlık köyleri, Polonezköy'ü geçin bir sürü doğal süt bulabilirsiniz. Olmadı çalın bir köy evinin kapısını, mutlaka süt bulursunuz. Bahane yapmayın. Yol uzak ta demeyin. Yarım saat sürmez.</li>
<li>Mayalık yoğurdu nereden bulacağım demeyin. Süt aldığını yerden 2 kaşık maya da verirler, eğer zahmet edip isterseniz. Önceden mayaladığını yoğurttan ağzı kapalı küçük bir kâseye birkaç kaşık yoğurdu mayalık saklamayı akıl etmediyseniz bu yöntem işe yarar!</li>
<li>İdeal sıcaklığa gelmiş sütten bir kaç kaşık ayrı bir kâseye alarak, mayayı sulandırdıktan sonra da süte karıştırabilirsiniz.</li>
<li>Mayayı süte karıştırırken, sağa sola, orta kenara, yalap-şalap karıştırmayın. Sadece bir yöne doğru nazikçe, ne hızlı ne yavaş, adam gibi orta kararda karıştırın. Sadece 10 saniye kadar. Abartmayın.</li>
<li>Süt sıcakken kapak kapatılınca ister istemez, su buharı oluşacak ve yoğurdunuz üzerinde bir miktar su olacaktır. Endişe etmeyin! Siz karıştırmazsanız bu su yoğurda karışmaz. Bir kepçe yardımıyla alabilirsiniz. Buharını alsın diye tencere ağzına kalın bir tülbent ya da kâğıt havlu kapatabilirsiniz.</li>
<li>Mümkünse, toprak, cam ya da eskilerin yaptığı gibi kalaylanmış bakraçlara mayalayın.</li>
<li>Daha üzün süre ekşimeden dayanmasını istiyorsanız, mayaladıktan sonra litrelik cam kavanozlara bölüştürebilir, o şekilde battaniyeye sarabilirsiniz.</li>
<li>4-6 saat sonra battaniyeyi açıp, yoğurda baktınız. Anaaa! O ne? Yoğurt tutmamış hala süt şeklinde! Olabilir sütlük hali! Süt suludur, mayası tutmamıştır, siz becerememişsinizdir, aklınız başka yerdedir vs. vs. Sakın panik yapmayın! Hemen tencereyi alın ve koyun ocağa, 3- 5 dk. kısık ateşte tekrar ısıtın ve battaniyeye sarın. Bu sefer yoğurdunuz maya tutacak hatta daha sert olacaktır. Bu sırrı kimse bilmez, bütün kadınlar tutmamış yoğurdu döker. Bu kıyağımı da unutmayın!</li>
<li>Yapmış olduğunuz bu yoğurt, eğer temiz kaşık kullanırsanız, ağzınızı tencereye sürmezseniz 10-15 gün kadar ekşimeden buzdolabında dayanır. Hele ekşime başlayınca öyle güzel tadı olur ki.</li>
<li>Tencereye kaşık daldırınca, yoğurt sulanmaya ve yeşil su bırakmaya başlayacaktır. Sakın bu suyu atmayın. Ayrana karıştırın, için, becerebiliyorsanız ekşimik yapın(tarifini ayrıca vereceğim)</li>
<li>Bu kadar ipucundan sonra hala yoğurdum tutmadı, beceremedim, yok sulu oldu, yok kedi kaçtı- süt taştı diyorsanız, lütfen siz mutfaktan uzak durun. Hatta hiç yemek yapmayın!</li>
</ul>
Ayhan Demiralhttp://www.blogger.com/profile/08911013805704851114noreply@blogger.com17