Bugün Yemek Tarifi Yok, Bayram Var!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı herkese kutlu olsun. Tohum Otizm Vakfı ve UNICEF'in desteklediği "23 Nisan'da Bu Blog Benim" kampanyasına destek olmak amacıyla, bugün blogumu bir çocuğa bırakıyorum.

Resim 23nisanblog aracılığı ile Tohum Otizm Vakfı'ndan gelmiştir.

Kavruk Makarna, Arrasto Macchorini el Turco

Makarna, İtalyanlardan sonra neredeyse milli yemeğimiz oldu. Makarnalar genelde haşlanır ve sonra sos, peynir vs. ilavesi ile işlenerek sofraya gelir. Şimd sizlere vereceğim bu tarif zannedersem dünyada ilk olacak.

Bakliyatlarla Kriz Çorbası

Ekonomik kriz 2009'da kapımızı çaldı. Teğet geçti denilen kriz, 2010 yılında bile hala bize teğetirken, krizi atlatmak adına; yurt ekonomisine ve yerli malını korumaya katkıda bulunsun diye; evde azalan bakliyatları değerlendirebileceğiniz bir tarif veriyorum sizlere.

Kestane Mantarı Sote

Mantar ailesinden kültür mantarı; hem ucuzluğu hem de güvenilirliği ile en çok tüketilen bir besin maddesi. Ama lezzet bakımından sınıfta kalan ilk öğrenci. Oysa yurdumuzda yenilebilir cinsten 200'ün üzerinde mantar var. Bunlardan 50'ye yakın türü ekonomik değere sahip. Fırsat buldukça ormanlardan toplamaya çalıştığım bu mantarlardan kestane mantarı, kültür mantarına şekil olarak benzer. Rengi açık kahve, eti daha dolgun ve lezzeti muazzamdır.

Tavada (Sacda Fetir) Mısır Ekmeği

Mısır ekmeği 1980'li yıllara kadar özellikle Karadeniz bölgesinde çok yaygındı. Mısırlar toplanır, güneşte (gün darısı) ya da fırında kurutulur (fırın darısı), ayıklanır ve değirmenlerde öğütülüp un haline getirilirdi. Özellikle fırınlanmış mısır unun kokusu bambaşkaydı. Köylerde kuzinede ya da sac üstünde yapılırdı. Hele sacın tam ortasında yer alan ve adına fetir denilen küçük mısır ekmeği en lezzetlisiydi. Karalahana çorbası yanında ya da yoğurda doğrandığında doymayın lezzetine!